Abaküs Yazılım
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/417
Karar No: 2022/324
Karar Tarihi: 12.04.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/417 Esas 2022/324 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/417 Esas
KARAR NO : 2022/324

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulu 17.05.2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;Davacı müvekkili ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirketin cari hesap alacağı bulunduğu; taraflar arasındaki cari hesap ilişkine dair müvekkili şirket kayıtlarının dilekçe ekinde sunulduğu; müvekkili şirketin, davalı-borçlu aleyhine 23.286,45-TL (3.277,23-EUR) asıl alacağına ilişkin alacağın faizi ile birlikte tahsili için 27.01.2020 tarihinde (icra takibinin 17.06.2020 tarihli, sehven 27.01.2020 yazıldığı anlaşılmaktadır.) Büyükçekmece ....... İcra Müdürlüğü'nün ....... E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı; davalı borçlunun takibe, borcun tamamına ve sair ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu; ancak itirazlarının tamamının yasal dayanaktan yoksun ve gerçek dışı itirazlar olduğu; davalı tarafın bugüne kadarki tüm taleplere rağmen kendi kayıtlarına göre kabul ettikleri alacağı haklı bir gerekçe olmaksızın ödemekten imtina ettiği; huzurdaki dava açılmadan önce 22.10.2020 tarihinde ........ dosya numarası ile arabulucuya başvurulduğu, davalı tarafla anlaşmaya varılamadığı; bu sebeplerle davalı borçlunun itirazı haksız olup davalı tarafın kabul ettiği 23.286,45 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte talep etmek ve haksız itirazlarının iptali için huzurdaki davayı açmak zorunluluğunun hasıl olduğu; hususlarını beyanla Büyükçekmece ....... İcra Müdürlüğü'nün ......... E sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile 23.286,45-TL asıl alacak üzerinden takip tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına, davalı tarafın alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmistir.
Davalı vekili tarafından sunulu 23.06.2021 tarihli cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davacı yan ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki hasebiyle cari hesap ilişkisi söz konusu olup davacının, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemeleri dikkate almaksızın ve alacaklı olduğu iddiasına istinaden Büyükçekmece ........ İcra Müdürlüğü'nün ........ E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı ve taraflarınca borca ve fer'ilerine itiraz edildiği; nihayetinde müvekkili şirketin, bedelini süresinde ve eksiksiz şekilde ödemiş olduğu faturalar dolayısıyla mükerrer ödeme teşkil edecek şekilde ödeme yükümlülüğünden sorumlu tutulmaya çalışıldığı; davacı tarafın, icra takibinde ve dava dilekçelerinde "cari hesap" alacağı olarak belirttiği meblağı herhangi bir somut belgeye dayandıramadığı; Davacı taraf ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki dolayısıyla; dosyaya sunacakları ekstrelerden de açıkça görüleceği üzere müvekkili şirketin faturalardan kaynaklanan tüm ödemelerini süresinde ve eksiksiz şekilde gerçekleştirdiği; ilgili kanun hükmü uyarınca döviz cinsinden fatura kesmenin, Türk Parası karşılığı gösterilmek şartıyla mümkün olduğu, oysa davacı yanın Türk Parası karşılığını göstermediği; döviz Cinsinden Fatura Düzenlenmesinin Vergi Usul Kanunu'nun 215. Maddesinde yer aldığı; buna göre; “2. a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.”. ilgili maddeye istinaden yurt içindeki şirketlere düzenlenen dövizli faturada Türk Lirası karşılığının gösterilme zorunluluğu bulunduğu; döviz cinsinden kesilen faturanın, yine döviz cinsinden tahsil edilecek ise Merkez Bankası döviz alış kuru ile faturanın Türk Lirası karşılığının hesaplanması gerektiği; mal veya hizmet teslimine ait düzenlenen sözleşmelerde taraflarca kurun önceden belirlenmiş olduğu durumlarda, faturadaki döviz tutarının sözleşmede belirlenen kur ile Türk Lirası değerinin belirlenmesinin de mümkün olduğu; Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 02.01.2012 tarihli ve ....... sayılı Özelge'sin de bu konuda açıklamalar yapıldığı; Yurtiçi firmalardan yapacağınız dövize endeksli mal alımlarına istinaden düzenlenen sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmesi halinde, (avans olarak yapılan ödemelerde dahil) düzenlenecek satış faturaların da Türk Lirası karşılığının gösterilmesi şartıyla, sözleşmede belirlenen döviz kuru üzerinden ilgili bedelin Türk lirasına çevrilerek defter kayıtlarına geçirilmesi, yurtiçi firmalardan yapacağınız dövize endeksli mal alımlarına istinaden taraflarca mal alım sözleşmesinde döviz kurunun belirlenmemiş olması ve satış faturasında mal bedelinin T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanması durumlarında, ödeme için taraflarca döviz kuru belirlenmediğinden düzenlenecek satış faturalarındaki bedelin T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek defter kayıtlarına geçirilmesi, ayrıca fatura düzenleme tarihinden, ödemenin gerçekleştiği tarihe kadar lehinize oluşan kur farkları için şirketinizce satıcıya, aleyhinize oluşan kur farkları için ise satıcı tarafından adınıza fatura düzenlenerek, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir." denildiği; davacı yan ile müvekkil şirket arasında döviz kurunun belirlenmesi bir yana döviz cinsinden ödemeye ilişkin bile bir anlaşmanın da söz konusu olmadığı; işbu nedenle de davacı yanın neye istinaden döviz üzerinden talepte bulunduğu anlaşılamamış olup, varlığı iddia edilen borcun kabulünün de mümkün olmadığı; müvekkil şirketin TL hesabına virman yaparak davacı şirkete olan ödemelerini TL üzerinden gerçekleştirdiği; davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte; faturaların usulüne uygun şekilde tanzim edilmediğine ilişkin beyanları saklı kalmak kaydıyla; davacı tarafça müvekkiline tanzim edilen bedelleri cari hesap ekstrelerinde açıkça görüleceği üzere TL hesabına virman yapılarak ödendiği; işbu nedenle de müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığı; bu hususun Müvekkil şirketin cari hesap dökümleri ile ticari defterleri incelendiğinde ortaya çıkacağı; davacı tarafın, dava dilekçelerinde davaya konu 23.246,45 TL'nin müvekkil tarafından kabul edildiğini beyan ettiği, bu hususta ortaya herhangi bir somut delil koyamadığı; davacı tarafın 2018 yılında kapanan hesabı 2020 yılında canlandırmaya çalışmak suretiyle dövizin yükselişinden nemalanmaya çalışmakta olsa da, taraflar arasındaki ilişkinin 01.10.2018 tarihi itibariyle sona erdiği; işbu borcun, gerek takip gerekse dava aşamasında taraflarınca açıkça kabul edilmediği; davacı tarafın alacak dayanağının ne olduğunun da belli olmadığı; İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan, alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere dayanılamayacağının aşikar olduğu; itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan, alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere dayanılamayacağının açık olduğu; Somut olayda "cari hesap" adı altında talep edilen alacağın kaynağı gösterilmediği aşamada davacı tarafça başkaca bir delil yahut iddia ileri sürülemeyeceği; davacının delillerine muvafakat etmedikleri; davaya konu alacak likit olmadığından ve dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra-inkar tazminatı talebinin hukuka uygun olmadığı; yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir
borcu bulunmamakta olup hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetle başlatılan icra
takibi sebebiyle davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına
hükmedilmesi gerektiği; hususlarını beyanla;
davacı tarafından haksız ve mesnetsiz bir biçimde ikame edilmiş olduğu açık
olan davanın reddine,
davacı şirket aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına
hükmedilmesine,
yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE

Dava, davacının, davalı ile aralarındaki cari hesaptan kaynaklı borcun tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davaya konu Büyükçekmece ........ İcra Dairesinin ........ esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı/davacı ...... Lojistik…Ltd.Şti. tarafından, borçlu/davalı ........ Uluslararası Nakliyat…Ltd.Şti. aleyhine (3.277,23- Euro karşılığı) 23.286,45-TL asıl alacak (cari hesaptan kaynaklı) ve 7.159,15-TL işlemiş faiz için icra takibi yapıldığı, borçlunun süresi içerisinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, işbu davanın İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının aralarındaki cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, davacının bazı faturalar dolayısıyla mükerrer ödeme talebinde bulunup bulunmadığı, taraflar arasında döviz cinsinden ödeme yapılacağına dair bir anlaşma bulunup bulunmadığı ve icra takibine itirazın yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümlenmesi kapsamında taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, davacı tarafın usulüne uygun tutulduğu tespit edilen defterlerin üzerinde inceleme yapılmış, fakat davalı tarafça ticari defterler incelemeye sunulmamış olmakla, rapor davacı defterleri ile davalı tarafça dosyaya sunulan hesap ekstresi çerçevesinde hazırlanmıştır.
Davalı, dava dosyasının bilirkişiye inceleme günü öncesi verilmiş olmasını sebep göstererek, rapora itiraz etmiş olmakla, mahkememizce defter incelemesine ilişkin verilen ara karar davalıya 25.10.2021 günü tebliğ edilmiş, defter incelemesi günü olan 26.11.2021’de ise defterler mahkememiz kaleminde incelemeye sunulmamış, defterlerin incelemeye sunulmamasına ilişkin geçerli bir mazerette bildirilmemiştir.
Bu kapsamda toplanan deliller çerçevesinde; taraf hesaplarındaki uyuşmazlığın, davacı tarafça Euro cinsinden düzenlenen faturalara ilişkin olarak davalıca TL cinsinden yapılan ödemelerin, davacı tarafça ödeme tarihindeki Euro kuru üzerinden döviz cinsine çevrilerek kaydedilmesinin kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı şirket tarafından sunulan hesap ekstresinden, davacı tarafça gönderilen döviz cinsinden faturaların TL karşılıklarının hesaplarına kaydedildiği görülmektedir. Dolayısıyla taraflar arasında ticari ilişki ve faturalara konu hizmetin verildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamakla, uyuşmazlık davacının faturalar nedeniyle kur farkı alacağının doğup doğmadığına ilişkindir.
Yargıtay ....... HD.nin ........ E....... K. Sayılı “..Kur farkı alacağının doğması için satışın yabancı para cinsinden yapılması ya da sözleşmenin bulunması gereklidir. Davalının da kabulünde olan mal satış faturalarında birim fiyatının euro cinsinden, ödeme vadesinin de 90 gün olduğu belirlenmiştir. Davalının bu tarihten sonraki ödemeleri nedeniyle davacı satıcının kur farkından doğan alacağının gerçekleştiğinin kabulü gerekir.” şeklindeki karar kapsamında, dava konusu faturaların döviz cinsinden düzenlenmiş olması, bu faturalara itiraz edilmemiş olması ve davalı defterlerine kaydedilmiş bulunmaları, davalı tarafça yapılan ödemelerin ise faturalarda belirtilen vade tarihinden sonra gerçekleştirilmiş olması kapsamında, davacının kur farkı alacağının doğduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili 17.01.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile icra takibinin iptali ile 3.277,23-Euro asıl alacak yönünden takibin iptalini ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren Euro mevduatına uygulanan en yüksek faizin işletilmesini talep ederek, istem sonucunu ıslah etmek istemiştir. İtirazın iptali davaları, takip talebi ile sıkı sıkıya bağlı olup; icra takibinin 3.277,23-Euro alacağın TL karşılığı 23.286,45-TL üzerinden başlatıldığı görülmekle, ıslah dilekçesi ile takip talebine aykırı şekilde Euro cinsinden hüküm kurmak mümkün olmadığından, takip talebi dikkate alınarak, asıl alacak 23.286,45-TL için itirazın iptaline, tarafların tacir ve işin ticari olması nedeniyle alacağa avans faizi işletilmesine, alacağın cari hesaba dayalı bulunması, her iki taraf kayıtları kapsamında belirlenebilir oluşu nedeniyle likit olduğu, davalının da itirazında haksız çıktığı dikkate alınarak, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Büyükçekmece ....... İcra Müdürlüğünün ..... esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 23.286,45-TL üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 23.286,45-TL toplam alacağın % 20'si üzerinden hesaplanan 4.657,29-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.590,69.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 237,94.-TL peşin harç ve icra veznesine yatırılan 159,74 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.193,01.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 237,94.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 632,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip .......
¸e-imzalıdır


Hakim .......
¸e-imzalıdır




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi