20. Hukuk Dairesi 2015/13569 E. , 2017/3467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın .... köyü .... mezrası, Köy İçi mevkiinde kain olduğu, doğusunda ...., batısında ..., kuzeyinde ...., güneyinde yol ve dere ile çevrili, ev ve avlusunu diğer eklentileriyle birlikte 5.9.1985 tarihinde ... .Noterliğinde tanzim ettirdikleri Gayri Menkul Zilyetliğini devir senedi ile ... ve ... ... isimli şahıslardan satın aldığını, 21 yıldır bu taşınmazları malik ve zilyet sıfatı ile tasarrufunda bulundurduğunu, hali hazırda bir birine bitişik iki ev, bir ahır ve avlusu içerisinde bahçe olarak yararlandığı taşınmaz üzerindeki mutlak zilyedlik ve yararlanma durumunun herkesçe bilindiğini, Hazinenin, Orman Yönetiminin ve Köy Muhtarlığının bu yerlerle hiçbir ilgisinin ve alakasının olmadığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın kendi adına tapuya yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacının davasının kısmen kabul-kısmen reddine, ... ili, ... ilçesi, ... köyündeki kain, fen bilirkişinin 29/03/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda (m-3) olarak gösterilen 255,74 m²"lik ve (m-5) olarak gösterilen 193,17 m²"lik ve (m-4) olarak gösterilen 149,23 m²"lik kısım yönünden kabülü ile .... T.C. kimlik nolu davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Yörede 766 sayılı Kanuna göre kadastro çalışmalarının yapıldığı ve çalışmaların 29/12/1984 tarihinde kesinleştiği, dava konusu yerin ise 766 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca tapulama harici bırakıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
Dava, .... köyü tüzel kişiliğine karşı husumet yöneltilerek açılmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülkî sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Diyarbakır ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı köyün bağlı bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığı ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımları sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi ve davalı Hazinenin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/04/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.