Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlu ...AŞ. İle birlikte diğer borçlu ...(kendi adına asaleten, çocukları ...ve ...’e velayeten) hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve borçlulara 10 no’lu ödeme emri tebliğ edilmiştir.
Borçlu ...AŞ. Ulubey İcra Daireleri’nin yetkisine itiraz etmiş ve Kartal İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu ifade ederek bu yönde karar verilmesini istemiştir.
İİK’nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK’nun 9/2. maddesi 1.cümlesine göre, davalı birden fazla ise, bunlardan birinin ikametgahında dava açılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Bu kural, icra dairelerinin yetkisini belirlemede de geçerlidir.
Somut olayda, yetki itirazında bulunmayan takip borçlusu ... (kendi adına asaleten çocukları ...ve ...’e velayeten) adına Ulubey/Uşak ilçesindeki adresinde ödeme emri tebliğ edildiği görülmektedir. Mahkemece adı geçen borçlular yönünden Ulubey İcra Dairesi’nin yetkisinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre ve yukarıdaki kurallar dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.