23. Hukuk Dairesi 2014/4068 E. , 2015/3721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı yüklenici ...., taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ... ili ... Mah. 661 ada, 3 ve 8 parsellerin tevhidi ve yola terk işlemleri için yükleniciye vekaletname verileceği ya da bizzat işlemlerin arsa sahibince yapılacağının kararlaştırılmasına ve bu konuda ihtarlar gönderilmesine rağmen vekaletname verilmemesi ve işlemlerin bizzat da yapılmaması nedeniyle imar çapı alınıp proje çizilemediğini, arsa sahibinin 05.02.2009 tarihinde tevhit işlemini yaparak imar çapını 09.03.2009 tarihinde teslim etmesi üzerine sözleşme ve ekindeki krokiye uygun olarak mimari avan projeler çizdirerek onay için arsa sahibine gönderdiklerini, ancak arsa sahibinin onay vermemesi ve imara aykırı isteklerde bulunması nedeniyle mimari projelerin çizilemediğini ve ruhsatın alınamadığını, BK"nın 97. Maddesine göre ifaya izin verilmesi gerektiğini belirterek, sözleşmenin davalı adına ifa edilmesi ve işlemlerin takibine ilişkin yetkilerin davacı yüklenici şirket ve temsilcisine verilmesine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı arsa sahibi ... ise, davacının sözleşmeye uygun ve onaylanabilecek nitelikte bir proje hazırlamadığını, bunun için sözleşme ekindeki basit krokinin imar ve sözleşme hükümlerine uygun olarak projelendirilmesi gerektiğini, ayrıca hazırlanacak projenin %50 paylaşım koşuluna aykırı olamayacağını, ortada belirli ve muaccel bir borç bulunmadığından davacının Borçlar Kanunu"nun 97. maddesine göre nama ifaya izin talebinde bulunamayacağını, imar ve sözleşme hükümlerine, %50 paylaşım koşuluna uygun projenin hazırlanması halinde davalının tüm yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporlarına göre, sözleşme imzalandığı sırada uygulanabilecek bir proje olmadığı, sözleşmede paylaşım oranı belirlenip, kaba kroki çizildiği, taraflar arasında sözleşeme yapma ve paylaşım hususunda bir irade birliği oluştuğu, ancak taşınmaz üzerine yapılacak binanın şekli ve buna göre oluşacak paylaşım hususunda irade birliği sağlanamadığını, davanın muarazanın giderilmesi olarak kabul edildiğini, davacının davalı ile yaptığı sözleşmeye ve sözleşmedeki paylaşıma uygun, uygulanabilir ve yine belediye tarafından ruhsata bağlanabilecek bir proje hazırlama yükümlülüğü bulunduğundan, bu yükümlülüğü yerine getirmeden davalının ruhsat için yetki vermesini bekleyemeyeceğini, alınan bilirkişi raporlarına göre davacının hazırladığı her iki projenin de bu özellikte olmadığından davacının davasının kabul edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı yüklenici ...."nin tüm, davalı arsa sahibi ..."ün diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davanın reddi halinde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve yargılama giderlerinin bir türü olan vekalet ücretinden de davacının sorumlu olması gerekir. Mahkemece dava reddedilip, harç ve yargılama giderlerinden davacının sorumlu olduğuna hükmedilmesine rağmen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi yerine davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII maddesi gereğince hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kabulü ile, hüküm fıkrasının dördüncü paragrafındaki “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine ve hükmün davalı yararına bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.