
Esas No: 2012/13-157
Karar No: 2012/345
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/13-157 Esas 2012/345 Karar Sayılı İlamı
- KANALİZASYON HİZMETLERİ KATILIM PAYI
- KANALİZASYON VE İÇME SUYU TESİSLERİNİN YENİLENMESİ
- İSKANI ALINMIŞ TAŞINMAZIN YENİ MALİKİNDEN KANALİZASYON KATILIM PAYI ALINMASI
- BELEDİYENİN KATILIM PAYI BEDELİ
- BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU (2464) Madde 87
- BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU (2464) Madde 88
- İMAR KANUNU (3194) Madde 23
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “borçsuzluğun tespiti ve abonelik sözleşmesi tesisi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. Tüketici Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 31.03.2010 gün ve 2010/38 E. 2010/179 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 30.11.2010 gün ve 2010/7850 E. 2010/15892 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı, Toplu Konut Projesi kapsamında olan, Ankara Altındağ İlçesi Gültepe Bölgesi, ... Blok … no’lu dairenin maliki olduğunu, iskan ruhsatı alınmış olan bağımsız bölüme, su aboneliği verilmesi için davalıya başvuruda bulunmuşsa da, aboneliğin tesisi için, kanal katılım payı talep edilip, ön ödemeli sayaç takma zorunluluğu getirildiğini, oysa ki, yeni imara açılmış bir alan olmadığından, kentsel yenileme kapsamındaki konutlar için kanal katılım payı talep edilemeyeceğini, İmar Kanununun 23/6. maddesinde de, bu konu ile ilgili özel bir hükmün bulunduğunu ileri sürerek, abonelik sözleşmesinin, kanal katılım ve şebeke hissesi alınmaksızın tesisine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının satın aldığı konutun bulunduğu bölgeye kanalizasyon hizmeti getirdiğini, Belediye Gelirleri Kanunu 87 ve 88. maddeleri ve ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi gereğince davacının kanal katılım payı ödemekle yükümlü olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının iskan izni alınmış binadan daire satın almış olması nedeniyle, binadaki kanalizasyon hizmeti için katılım payının önceden ödenmiş olması gerektiği, davacıdan yeniden katılım payı istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının satın aldığı konuta su abonesi olmak için kanal katılım payı ödemekle yükümlü olup olmadığı konusundadır.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır:
a)Kanalizasyon tesisi yapılması,
b)Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.” düzenlemesi getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi, su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür.
ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi "2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 87. Ve 88.maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevsii), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine ASKİ Genel Müdürlüğünce yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
Su ve Kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tek su aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir" düzenlemesini getirmiştir.
Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafça yeni kanalizasyon ve içme suyu tesislerinin yapılmış olması, veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talep edilebileceğinin kabulü gerekir. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınmalıdır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. O halde mahkemece açıklanan hususlar konusunda tarafların delilleri toplanıp, dosyada mevcut olan ASKİ Genel Müdürlüğünün 27.1.2010 tarihli yazısı da değerlendirilmek suretiyle, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.06.2012 gününde kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile karar verildi. .