Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/5810 Esas 2019/8289 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5810
Karar No: 2019/8289
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/5810 Esas 2019/8289 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/5810 E.  ,  2019/8289 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıda belirtilen temyiz itirazları dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir. Anılan madde kapsamında Kuruma tanınan rücu hakkı halefiyet esasına dayanmayan, kanundan doğan bağımsız rücu hakkı niteliğindedir. 63. madde de “yapılan yardımların ilk peşin değeri için Kurum rücu eder” dendiğine göre yasanın buyurucu nitelikte olan bu hükmünün aksine kural olarak ilk peşin değerin altında bir rücu alacağına hükmolunamaz. Ancak, Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan aylığın kesildiği veya kesilmesi gereğinin yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda, Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu ilk peşin değer kesimini rücuen isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
    Davaya konu somut olayda, hak sahiplerinden Melek’in 13.11.2011 tarihinde evlenmesi nedeniyle aylıklarının fiili ödemeye dönüştüğü anlaşılmakla, hak sahibi Melek yönünden fiili ödeme tutarının kusur karşılığına isabet eden miktar esas alınarak, talep edilebilecek kurum zararının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hüküm fıkrasının silenerek yerine, “Davanın kısmen kabulü ile;
    1-51.943,68 TL kurum zararının gelirler yönünden onay tarihinden fiili ödemeler yönünden ise ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı kuruma verilmesine, fazla istemin reddine,
    2-Kabul edilen miktar üzerinden alınması gerekli 3.548,27-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
    3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"sine göre hesaplanan 6.063,80-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"sine göre hesaplanan 2.795,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
    5-Davacı tarafça yapılan 110,00 TL posta ideri, 950,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1060,00 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına göre 742,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı kuruma verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
    6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,” yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 07.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.