23. Hukuk Dairesi 2014/4140 E. , 2015/3718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı arsa sahibi .... vekili, davalı yüklenicinin sözleşme gereği iş programına uymadığını, sözleşmede haksız feshe neden olan tarafın müspet ve menfi zararlar ile 200.000,00 ABD Doları cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, ihtar çekilip sözleşmeye aykırılık teşkil eden hususların ikmali, aksi takdirde sözleşmenin feshi yoluna gidileceği ve menfi ve müspet zararlar ile cezai şartın talep edileceği belirtilerek süre verilmesine rağmen işe başlamadığını, davalının cevabi ihtarında inşaat ruhsatının süresinin bittiği, projede değişiklik yapılması gerektiği ve yeni proje masrafları çıktığı, ilk yüklenici ile arsa sahibi şirket arasındaki sözleşmenin de ayakta olduğunu belirterek bu hususların giderilmesini istediğini, bunun üzerine davalıya yeniden ihtar çekilerek sözleşmeye aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmenin feshedilmiş olacağı, meydana gelen menfi ve müspet zararlar ile 200.000,00 USD maktu cezai şartın süre sonunda ödenmesi gerektiğinin bildirilmesine rağmen verilen sürede inşaata başlanmaması üzerine ... Noterliği 01.03.2012 tarih ve 35724 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini bildirdiklerini ve tespit yaptırdıklarını, davalının sözleşmeden önce şartları bildiğini, inşaat engellerinin kendilerine bildirilmeyerek ancak ihtar sonrası dile getirildiğini belirterek, sözleşmenin 8. maddesinde belirlenen 200.000,00 ABD Doları cezai şart bedelinin ve şimdilik 10.000,00 TL menfi zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı yüklenici .... vekili ise, inşaat projesinin sözleşme öncesinde davacı tarafından çizdirilerek inşaat ruhsatı alınmış olduğunu ve müvekkiline proje ve ruhsat çerçevesinde inşaat yapma zorunluluğu getirildiğini, sözleşmenin imzasını müteakip yüklenici firmanın gerekli işlemlere başlamasına rağmen yapı denetim firmasıyla imzalanan sözleşmenin iptal edildiğini, iki yıllık sürede inşaata başlanmaması nedeniyle inşaat ruhsatının hükümsüz hale geldiğini, mevzuat değişikliği nedeniyle yeni proje ve ruhsat alınması gereği doğduğunu, ayrıca davacının daha önce aynı taşınmaz için başka bir yüklenici ile yaptığı sözleşmenin henüz feshedilmediğinin de anlaşıldığını, tüm bu hususların ihtarla davacıya bildirilmesine rağmen eksikler giderilmediği gibi davacının sözleşmeyi feshettiğini ve arsayı 02.03.2012 tarihinde üçüncü kişiye sattığını, sözleşmenin kesin hükümsüzlükle batıl olduğundan sözleşmeye dayalı olarak cezai şart istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için mahkeme kararı gerektiği, davacı arsa sahibinin davalı yüklenicinin temerrüdü nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek cezai şart ve menfi zarar talep ettiğini, açılan davada sözleşmenin feshine yönelik bir istem bulunmadığını, davadan önce tarafların fesih iradeleri birleşmediğinden, sözleşmenin henüz ayakta olduğunu, ancak sözleşme konusu taşınmazın davadan önce üçüncü kişiye satılmış olduğundan sözleşmenin ifasının da olanaksız hale geldiğini, inşaata yüklenicinin temerrüdü nedeniyle başlanamadığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı arsa sahibi .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafın 01.03.2012 tarihli ihtardan bir gün sonra 02.03.2012 tarihinde taşınmazı bir üçüncü kişiye satmakla akdi imkansız hale getirdiği de gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.