BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 Esas 2022/277 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2020/476
Karar No: 2022/277
Karar Tarihi: 12.04.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 Esas 2022/277 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/476 Esas
KARAR NO : 2022/277
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; 19.05.2015 tarihinde sürücü ... ... sevk ve idaresindeki ... plakalı aracı ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek trafik tanzim ve bilgi işaretlerine çarpıp yamaç bölgeden ilerleyerek aydınlatma diğerine çarpması ile tek taraflı ölümlü maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucu ... ...'un kazada vefat ettiğini, müvekkillerin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, ... ...'un desteğinden yoksun kalan Eşi ... için şimdilik 100,00-TL kızı ... için şimdilik 100,00-Tl oğlu ... için şimdilik 100,00-TL olmak üzere toplam 300-TL maddi tazminatın davalının temerrüte düştüğü tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı tarafından müşterek ve müteselsilen tazmin edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Müvekkili kuruma geçerli bir başvuru yapılmadığını, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerin getirilmeksizin açılan davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddini, destek şahsın kurusuna denk gelen destek tazminatı talepleri trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu davanın reddini aksi takdirde kazaya ilişkin kusur oranını tespitinin adil tıp kurumunca yapılmasını, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, müvekkili sigortanın sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacının temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talebi de haksız ve mesnetsiz olduğunu, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri üzerinde inceleme yapılarak kaza nedeniyle araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun düzenlediği 16/04/2021 tarihli 1 sayfadan ibaret raporunda özetle; Müteveffa sürücü ... ...'un %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir..
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri, ile Adli Tıp Kurulunun raporu ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Aktüer bilirkişinin düzenlediği 27/12/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı ...’ un talep edebileceği maddi zararının 209.813,36 TL olduğu, Davacı ...’ un talep edebileceği maddi zararının 12.993,95 TL olduğu, Davacı ...’ un talep edebileceği maddi zararının 12.993,95 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 05.10.2017 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu Görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulunun raporu, Aktüer bilirkişilerinin birlikte düzenledikleri rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
19.09.2015 günü , ... plaka sayılı aracın Ağlı ilçesi istikametinden Sonpazar ilçesi istikametine seyir halinde iken araç sürücüsü müteveffa ... ...'un araç hakimiyetini kaybederek aydınlatma direğine çarpması sonucunda tek taraflı, ölümlü trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
20.11.1980 doğumlu olan müteveffa 19.09.2015 vefat tarihi itibariyle (35) yaşında kabul edilerek,TRH-2010 Erkek yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (40) yıl ve muhtemelen (75) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla müteveffanın aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi (35) yıl ve pasif devresi (15) yıldır.
Dosyadaki nüfus kayıt örneğinden müteveffanın annesi ... ve babası ...’un halen hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Müteveffa yaşasaydı, dava dışı anne-babasına da destek olacağından dava dışı anne-babanın destek süresi tespit edilerek destek payı ayırılması gerekecektir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 26.06.2012 tarih ve 2012/699 Esas, 2012/8158 K.sayılı kararında ve bu konudaki Yüksek Mahkemenin yerleşmiş içtihatlarında, erkek çocukları bakımından destek görebilme yaşları (18) yaş olarak kabul edilmekte, kız çocukları bakımından ise muhtemel evlenebileceği veya hizmet akdi ile çalışabileceği destek görebilme yaş sınırı (22) olarak kabul edilmektedir.
TRH-2010 tablosuna göre hak sahiplerinin destek süreleri aşağıdaki gibi tespit edilmiştir.
Müteveffa; doğum tarihi; 20.11.1980, kaza tarihi, 19.09.2015, gün 34 , ay 9 , yıl 30 , yaş 35 , bakiye ömrü 40 yıl destek süresi 40 yıl, aktif 25 yıl pasif 15 yıl,
Eşi ...; yaş 34, bakiye ömrü 45 yıl, destek süresi 40 yıl, aktif 25 yıl pasif 15,
Dava dışı anne ; yaş 63, bakiye ömrü 18 yıl, destek süresi 18 yıl, aktif 18 yıl,
Dava dışı baba ; yaş 62, bakiye ömrü 16 yıl, destek süresi , 16 yıl aktif, 16 yıl,
Kızı ...; yaş 11, destek süresi 11, aktif 11 yıl,
Oğlu ...; yaş 7, destek süresi 11 yıl aktif 11 yıl'dır
17. HD’ nin 2014/21429 E. 2016/11892 K. 26.12.2016 T. Kararında, 17. HD’ nin 2014/4903 E. 2016/532 K. 18.01.2016 T. ve 17. HD E. 2015/4747, K. 2017/11973, T. 21.12.2017 Kararlarında özetle; “desteğin bekar olduğu dönemde gelirinin yarısını anne-babasına, çocukları olduğu dönemlerde ise kendisine 2, eşine 2 anne, baba ve çocuklarına ise eşit olarak 1 pay ayrılmalıdır” denilerek hüküm kurulmuştur.
Müteveffanın kaza tarihi itibarı ile ücretini gösteren bordro, SGK Hizmet Dökümü vs belge bulunmadığından evli-2 çocuklu çalışanlar için uygulanan net asgari ücretlere göre hesaplama yapılacaktır.
Müteveffanın işleyecek aktif devre başındaki hesaba esas net aylık ücreti 4.253,40 TL ve hesaba esas aylık net işleyecek pasif devre kazancı 4.253,40 TL olduğuna göre müteveffanın; İşleyecek aktif ve pasif devre hesabına esas yıllık net kazancı = 4.253,40 TL x 12 Ay = 51.040,80 TL dır
Davacı hak sahiplerinin (7) yıllık işlemiş maddi zararları 19.09.2015-19.09.2022 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak geçmiş yıllarda uğranılan işlemiş maddi zararların herhangi bir iskontoya tabi tutulması söz konusu olmadığından davacı hak sahiplerinin (7) yıllık işlemiş aktif devredeki maddi zararları iskontosuz olarak hesaplanacaktır.
...' un (40) yıllık Maddi Zarar Toplamı = 784.521,88 TL,
Davacı ...' un (11) yıllık Maddi Zarar Toplamı = 48.586,22 TL,
...' un (11) yıllık Maddi Zarar Toplamı = 48.586,22 TL,
Dava dışı annenin (18) yıllık Maddi Zarar Toplamı = 111.536,54 TL
Dava dışı babanın (16) Yıllık Maddi Zararı: = 91.120,22 TL'dir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında belirtildiği üzere, ... plakalı araç sürücüsü müteveffa ... ... %100 kusurlu olsa bile; takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; destekten yoksun kalan davacı hak sahipleri zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek davacı hak sahibi yönünden maddi tazminat hesabı yapıldığından, %100 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacılar yararına dikkate alınacaktır.
Hak sahibi eş rapor tarihi itibarı ile (41) yaşında olup, AYİM tarafından yapılan araştırmada (41) yaşında dul bir kadın için yeniden evlenme şansı %2 olarak belirlenmiştir. AYİM araştırmasında 18 yaşın altında her bir çocuk için bu orandan %5 oranında eksiltme yapılması gerektiği de belirtilmektedir.
Davacı eşin hesap tarihinde (18) yaşın altında 2 çocuğu olduğuna göre; (%2 - %10 < 0) olup, davacı eş yönünden hesaplanan maddi zarar tutarından yeniden evlenme şansı indirimine yer bulunmamaktadır.
SGK tarafından davacı hak sahiplerine gelir bağlanıp bağlanmadığına dair dosyada belge bulunmamaktadır. Bununla birlikte somut olay iş kazası olmadığı gibi müteveffa %100 kusurlu olduğundan gelir bağlansa dahi rücu edilebilmesi mümkün değildir. Ayrıca; HGK.31.01.1986,E.1985/9- 853- K.1986/67 ve HGK.28.11.1979, E.1977/4-1110-K.1979/1395 kararlarında; “ölüm sigortasından bağlanan aylıklar için Kurum’un rücu hakkı bulunmadığından, işverenin veya üçüncü kişinin iki kez ödemede bulunması gibi bir durum söz konusu olmaz. Bu nedenle, ölüm sigortasından eş ve çocuklara bağlanan dul ve yetim aylıkları ile ana ve babaya bağlanan aylıklar, tazminattan indirilemez” denilmektedir. Bu durumda rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Hak sahiplerine maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmamaktadır.
Davacı ...’ un nihai ve gerçek maddi zararı = 784.521,88 TL dır.
Davacı ...’ un nihai ve gerçek maddi zararı = 48.586,22 TL dır.
Davacı ...’ un nihai ve gerçek maddi zararı = 48.586,22 TL dır.
Dava dışı annenin nihai ve gerçek maddi zararı = 111.536,54 TL dır.
Dava dışı babanın nihai ve gerçek maddi zararı = 91.120,22 TL dır.
... plakalı araç 05.11.2014-05.11.2015 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı ... tarafından sigortalanmıştır. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri ölüm halinde 290.000,00 TL dır. Davacıların nihai ve gerçek maddi zararları toplamı 1.084.351,08 TL olup, 290.000,00 TL tutarındaki teminat limiti aşıldığından davalı ... şirketinin toplamda 290.000,00 TL olmak üzere her bir davacı hak sahibinin maddi zararından aşağıda garameten tespit edilen tutarlar kadar sorumludur.
Hak Sahibi Davacıların Maddi Zararı Davacıların Zararları Oranı Teminat Limiti Teminat Limiti İle Sınırlı Maddi Zararları,
... 784.521,88 TL x 72,35% x 290.000,00 TL = 209.813,36 TL
... 48.586,22 TL x 4,48% x 290.000,00 TL = 12.993,95 TL
... 48.586,22 TL x 4,48% x 290.000,00 TL = 12.993,95 TL
Dava dışı anne 111.536,54 TL x 10,29% x 290.000,00 TL = 29.829,45 TL
Dava dışı baba 91.120,22 TL x 8,40% x 290.000,00 TL = 24.369,29 TL
Toplam 1.084.351,08 TL 100,00% Toplam = 290.000,00 TL
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “....MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar...” denmektedir.
Davalı ... şirketine ihtarname ve gerekli belgelerle birlikte dava öncesinde 24.09.2017 tarihinde ihtar edildiği dosyadaki teslim belgesinden anlaşılmaktadır. Buna göre; 24.09.2017 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 05.10.2017 tarihi temerrüt başlangıcını teşkil edecektir. Faiz nev’i talep ile bağlı kalınarak yasal faizdir.
Tüm bu nedenlerle, İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile Geçici iş görmezlik tazminatı olarak 50-Tl, Kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 710,75-Tl olmak üzere toplam 760,75.-Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak davacı ... için 209.813,36.-Tl nin, davacı ... için 12.993,95.-Tl nin ve davacı ... için 12.993,95.-Tl nin olmak üzere toplam 235.801,26 Tl nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 16.107,58-TL nin peşin ve ıslah ile alınan 874,40-TL den mahsubu ile kalan 15.233,18-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 928,80-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.040,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 24.956,09-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
