Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15417
Karar No: 2017/3462
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15417 Esas 2017/3462 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar İmamuşağı köyünde yer alan ve adlarına tapuda kayıtlı olan parselin bitişiğindeki taşınmazların tapuda kayıtlı olmadığını iddia ederek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu ve adlarına tescilinin istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme ilk olarak tescil yapılmasına karar vermiş, ancak Hazine'nin temyizi sonucunda Yargıtay Kararı ile bu karar bozulmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda taşınmazın ormanlık alanda olduğu tespit edilmiştir. Davalı Hazine, orman kadastrosu yapılmadan önce taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ve kadastroya dahil edilmediğini ileri sürmüştür. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, orman kadastrosu yapılmış olsa da taşınmazın niteliği ve hukuki durumunun belirlenmesi için eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarından yararlanılması gerektiğini belirtmiştir. Taşınmazın eski ve yeni tarihli belgelerde orman alanında kaldığı ise tartışmasızdır. Bu nedenle davacıların talebi reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Medenî Kanunun 713. Maddesi: Tapusuz taşınmazların tescili için kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
- 766 Sayılı Kadastro Kanunu: Bu kanuna göre kadastro işlemleri yapılmaktadır.
- 3402 Sayılı Kadastro Kanunu: Y
20. Hukuk Dairesi         2015/15417 E.  ,  2017/3462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R

    Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği İmamuşağı köyü, ... mevkiinde bulunan ve kendileri adına tapuda kayıtlı bulunan 85, 86 ve 87 sayılı parsellerin bitişiğindeki taşınmaz bölümlerinin tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 04/03/2004 tarihli bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3702.58 m2"lik yerin davacı ...; (B) harfi ile gösterilen 1935.58 m2"lik yerin 1/2"şer payla davacılar ... ve ...; (C) harfi ile gösterilen 2818.03 m2"lik yerin davacı ...; (D) harfi ile gösterilen 375.00 m2"lik yerin davacı ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02/11/2006 tarih, 2006/6451-6554 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dava konusu taşınmazların yörede, 1981 yılında 766 sayılı Kanun gereğince yapılan kadastro çalışmalarında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığı, böyle bir yerin zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için 3402 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen şartların oluşması gerektiği, oysa; mahkemece bu yolda yapılan araştırmanın yeterli olmadığı açıklandıktan sonra çekişmeli yerlerde imar-ihya işleminin tamamlandığı tarihin ve zilyetlik süresinin belirlenmesi açısından kadastronun yapıldığı tarihten sonra; dava tarihinden de 20 yıl öncesindeki dönemlerde çekilmiş en az iki ayrı zamana ait hava fotoğraflarının getirtilerek uygulanması, yöreye ait topoğrafik harita getirtilerek eğim durumunun belirlenmesi, tarım uzmanı ve jeolog bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak gerçek eğiminin belirlenmesi, üzerindeki çalı formlu bitki örtüsünün kaldırılması halinde erozyona maruz kalıp kalmayacağının açıklattırılması, taşınmazın dört yönden fotoğraflarının çekilerek dosyaya eklenmesi, orman bilirkişiden rapor alınarak taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının saptanması" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilâmına uyulmuş ve davanın kısmen kabulüne, 19/08/2009 tarihli bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3702.87 m2"lik yerin davacı ...; (B) harfi ile gösterilen 1935.45 m2"lik yerin 1/2"şer payla davacılar ... ve ...; (C) harfi ile gösterilen 2201.60 m2"lik yerin davacı ... adına tapuya tesciline; (C1) ve (D) harfi ile gösterilen bölümlerin ise taşlık ve kayalık niteliğinde olması nedeniyle bu bölümlere yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.


    Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9186 Esas, 2013/11176 Karar sayılı ilamla "yörede seri usûlde yapılan orman kadastrosunda, Devlet ormanı olarak sınırlandırılan yerlerin dış ve iç sınırlarına bitişik olmayan Devlet ormanlarının orman kadastro komisyonlarınca incelemesi yapılamadığı ve niteliği belirlenmediğinden o yerde orman kadastrosunun yapılmış sayılıp sayılmayacağı; bir başka anlatımla, o orman serisi dışında kalan yerlerde bir orman sınırlandırılmasının varlığı tartışmalı hale geleceğinden bu nitelikte taşınmazların orman olup olmadıkları ve hukukî durumlarının belirlenmesinde eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarından da yararlanılacaktır.
    Somut olayda taşınmazın eski ve hatta yeni tarihli belgelerde orman alanında kaldığı tartışmasızdır.
    Bundan ayrı; taşınmazın 1989 tarihli memleket haritasında yeşil alanda görülmesi karşısında davacı gerçek kişiler yararına zilyetlik süresinin dolmuş olduğundan da söz edilemez.
    Değinilen yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi görüşle kısmen kabulü yolunda kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır." denilmek sureti ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar ve davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1977 yılında seri usûlde orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları yapılmış, 03/04/1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 1979 yılında yapılmış 05/08/1981 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine 19/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi