Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1125
Karar No: 2021/815
Karar Tarihi: 20.09.2021

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1125 Esas 2021/815 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, Hazine'ye ait olan bir taşınmazın belediye tarafından yapılan imar uygulamaları sonucunda tapusunun iptal edilip, düzenleme öncesi kadastral ve kök parsele dönüşünün sağlanarak kendilerine tescil edilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, taşınmazın belediye sınırları içerisinde kadastro sırasında tespit dışı bırakıldığı ve imar planında konut alanı olduğu için 775 sayılı Yasanın 3/2 maddesi gereğince belediyeye devredilmesi gerektiğini belirterek, davacı Hazinenin dava konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, somut olayın daha detaylı incelenmesi ve tarafların delillerinin toplanması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17. maddesi ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21. maddesi kapanmış yolların tescil edilmesi gerektiğini belirtirken, 775 sayılı Yasanın 3. maddesinin 2003 yılı öncesinde doğmuş haklara etkili olmayacağına dikkat çekilmiştir. Ayrıca, 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen yeni
7. Hukuk Dairesi         2021/1125 E.  ,  2021/815 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili asıl ve birleşen davalar ile, evveliyatı Hazineye ait 1187 (215) kadastro parsel numaralı 29 m2"lik yüzölçümlü taşınmazın kadastro sınırları üzerine davalı ... Belediyesi ve davalı ... Belediyesi tarafından İmar Kanunununun 18. maddesi uyarınca 37 no’lu 1. etap ve 2. etap imar düzenlemesi yapıldığını, ancak anılan imar uygulamalarının idari yargıda iptal edildiğini ileri sürerek; imar uygulaması sonucu oluşan 5617 ada 3 nolu imar parselinin, 1187 kadastro parseline isabet eden 29 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile, düzenleme öncesi kadastral ve kök parsele dönüşünün sağlanarak ve ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın belediye sınırları içerisinde kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olup, imar planında konut alanı olması nedeniyle 775 sayılı Yasanın 3/2 maddesi gereğince belediyeye devredilmesi gerektiği, 775 sayılı Yasanın 3. maddesi, 19/07/2003 tarihinde iptal edilmişse de, iptal kararının bu tarihten önce doğmuş haklara etkili olmayacağı, bu nedenlerle davacı Hazinenin, dava konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkın bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Öte yandan; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 yılında yürürlüğe giren 775 sayılı Kanunun 3/2 maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet kanun gereğince belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, Hazinenin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek Hazinenin davasının reddine karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan; 775 sayılı Kanunun 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Kanun ile ilga edilmiş ise de, bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunması gerektiği de açıktır. Ayrıca kapanmış yollar bakımından da 3194 sayılı Kanunun 17. maddesi hükmü uyarınca belediye adına tescilin öngörüldüğü ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 21. maddesi hükmünün de kapanmış yolların, içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlediği gözden uzak tutulmamalıdır.
    Somut olaya gelince; her ne kadar mahkemece, davacı Hazinenin dava konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Öncelikle dava konusu kadastral parselin tapu kaydı ile ilk tesisinden itibaren geldi tapu kayıtlarının evrak arasına alınması, ondan sonra yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bu konuda gösterdikleri tüm delillerin toplanması, Hazinenin hak sahipliğinin bulunduğunun tespit edilmesi halinde 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine eklenen yeni fıkra gözetilerek karar verilmesi; davacı Hazinenin dava konusu taşınmazda hak sahibi olmadığının tespit edilmesi halinde ise bozma öncesi gibi karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi