21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3824 Karar No: 2016/5319 Karar Tarihi: 28.03.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3824 Esas 2016/5319 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/3824 E. , 2016/5319 K. "İçtihat Metni"
Davacı, yurtdışında sigortalı olarak çalıştığı tarih olan 26/03/1984 tarihinin Türkiye"de sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitiyle, aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 3201 sayılı Yasaya göre 5100 günlük borçlanma yapabileceğinin ve yurt dışında sigortalı olarak çalışmaya başladığı 26.03.1984 tarihinin Türkiye"de sigortalılık başlangıcı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, 09.12.2015 günlü oturumunda tefhim edilen kısa karar ile "davacının yurt dışında sigortalı olarak çalışmaya başladığı 26.03.1984 tarihinin Türkiye"de sigortalılık başlangıcı olarak tespiti ile 3201 SY göre 5100 gün yurt dışı borçlanma yapabileceğinin tespitine,aksi kurum işleminin iptaline " karar verilmiş ise de gerekçeli kararın hüküm fıkrasında " davacının yurt dışında sigortalı olarak çalışmaya başladığı 26.03.1984 tarihinin Türkiye"de sigortalılık başlangıcı olarak tespiti ile 3201 SY göre 3600 gün yurt dışı borçlanma yapabileceğinin tespitine,aksi kurum işleminin iptaline" karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyadaki belgelerden 22.06.1965 doğumlu davacının 28.12.1998 tarihinde izin almak suretiyle Türk vatandaşlığından çıktığı,yurt dışında 17.11.1983 (analık) tarihinden itibaren sigorta kapsamına alındığı, 25.09.2012 tarihli borçlanma talebinin, borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olmadığı gerekçesiyle kurumca kabul edilmediği, yargılama sırasında mahkemenin ara kararı üzerine kurumca 26.03.1984-17.11.1995 ve 18.03.1997-27.12.1998 tarihleri arası 4832 gün karşılığı borçlanma tahakkuk cetveli düzenlendiği ve davacının 4832 gün karşılığı borçlanma bedelini 29.05.2015 tarihinde ödediği anlaşılmaktadır. Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa kısa karar ile gerekçeli kararın aykırı olduğu zaptın ve kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı SGK "nun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.