3. Hukuk Dairesi 2014/250 E. , 2014/663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2012/1392-2013/91
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalının 2022 sayılı Yasaya göre 01/01/2007"den beri maaş aldığını, davalının SSK kaydı olduğu anlaşılınca maaşın kesildiğini belirterek yersiz ödenen 4.996,57 TL ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davayı kabul etmediğini belirtmiştir.
Mahkemece; 4,662,33 TL dava tarihinden itibaren işleyecek TÜFE değişim oranlarında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, mahkeme kararı davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce; "Mahkemece; hükme dayanak alınan 20/12/2011 havale tarihli bilirkişi raporunun ve 09/04/2012 tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde; davalının 17/09/2007"den beri sigorta sicil kaydının bulunduğunun, davalının 2008 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında kazanç elde etmediğinin, 6111 sayılı Yasaya göre de ödenen aylıkların ödeme tarihinden tahsil tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumunca her ay için belirlenen TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarları ile geri alınacağının belirtildiği anlaşılmaktadır. Dava dosyasında yeralan 05/03/2012 tarihli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü yazısından; davalıya 01/02/2010"dan itibaren yaşlılık aylığı bağlandığının bildirildiği, bilirkişi tarafından bu belgenin değerlendirilmediği görülmüştür.
HMK"nun 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi yeralmaktadır.
Davacı vekili, dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunmuştur. Daha sonra faiz talebini değiştirerek, bilirkişi raporuna itirazlarını sunduğu 31/05/2012 tarihli dilekçesinde bu kez 6111 sayılı Yasaya göre TÜFE değişim oranında faiz uygulanmasını talep etmiştir. Faiz talebini değiştiren 31/05/2012 tarihli bu dilekçenin davalıya tebliğ edilmesi gerektiği halde tebliğ edilmeden yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece; davacının yukarıda anılan dilekçede sunduğu yeni talebinin davalıya ulaştırılmadığı, bunun HMK"nun 27.maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına uygun olmadığı, davaya konu alacağa TÜFE değişim oranında faiz uygulanmasının HMK"nun 26.maddesine aykırı olduğu konuları değerlendirilmeden talebi aşar şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş" denilerek bozulmuştur. Mahkeme, bozma ilamına uyduğunu belirttiği halde bu yönde araştırma yapmadan fiili olarak bozmaya uymayarak, davalının da aynı koşullarda bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeni ile ödenen miktarın istirdadının talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
5154 sayılı Kanunun 92.maddesi ile 2022 sayılı Kanun gereğince yapılan fazla ödemeler affa uğramıştır. Daha sonra 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 17/4.maddesine göre fazla ödemelerin %50"si affa uğramıştır.
2022 sayılı Kanun ile ilgili en son 02.08.2013 tarihinde 28726 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6495 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile köklü değişiklikler yapılmıştır. 6495 sayılı Kanun ile 2022 sayılı Kanun gereğince ödenen maaşlarının muhtaçlık sınırlarının asgari ücrete göre belirleneceği açıklanmış, aynı kanun ile 02.08.2013 tarihinden önce yersiz ödeme nedeniyle kendisine borç tahakkuk ettirilen vatandaşların borçlarının silindiği açıklanmıştır. Geçici 3.madde de "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar bu kanun kapsamında yersiz veya fazla ödenmiş aylıklar sebebiyle ilgililer adına çıkarılmış olan borç ve para cezaları ile bunlara ilişkin faizler terkin edilmiş sayılır ve haklarında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmaz" hükmü getirilmiştir.
Bu durumda, 02.08.2013 tarihinden önce 2022 sayılı Kanuna göre engelli veya yaşlı maaşlarıyla ilgili yersiz ödeme ya da sehven fazla ödenmiş tutarlar nedeniyle kendisine borç çıkarılmış olan kişilerin bu borçları silinmiştir. Başka bir deyişle, kendisine daha önce borç çıkarılmış kişilerin borçlarının herhangi bir işleme gerek kalmadan kendiliğinden silineceği açıklanmıştır.
Mahkemece; yukarıda açıklanan 02.08.2013 tarihinde yürürlüğe giren kanun gereğince inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.