Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
TTK.nun 692 maddede  çekte hangi  unsurların yazılı  olacağı açıklanmıştır.  Lehtarın yazılıp  yazılmaması  ya da  gerçek  veya  tüzel  kişiliğinin bulunup bulunmaması  belirtilen unsurlar dışında  kaldığından, takip dayanağı  belge  aynı kanunun  693/l. Maddesi gereğince çek niteliğini taşımaktadır. Değerlendirmenin  bonolara  benzer biçimde  yapılması  yasaya  uygun değildir.  TTK.nun 697/Son maddesine göre ise kimin lehine  keşide edildiği gösterilmemiş  olan bir çek, hamile  yazılı çek hükmünde bulunmaktadır. 
Somut olayda çeklerin ....adına düzenlendiği ve arkadaki ilk cironun sözü edilen firma adı yazıldıktan sonra imzalandığı tespit edilmiştir......... hükmi şahsiyeti bulunmadığına göre, çekler hamiline yazılmış sayılacağından ve bu olgu kambiyo senedi vasfını etkilemeyeceğinden borçlu vekilinin anılan konuya yönelik itirazı yerinde görülmemiştir. Ayrıca, her iki çekin ibraz şerhinde yazılı olan (ödemeden men talimatı nedeniyle işlem yapılamadığı) biçimindeki muhatap bankanın beyanı, ibraz süresinde olduğu için, geçerli bir ibraz şerhi olarak kabul edilmelidir.  yerleşik Yargıtay Uygulaması bu yöndedir.
Bu durumda borçlu vekilinin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.