Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/11074 Esas 2015/7469 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11074
Karar No: 2015/7469
Karar Tarihi: 08.06.2015

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/11074 Esas 2015/7469 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/11074 E.  ,  2015/7469 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/11/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/06/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar Dairemizin çoğunluğu tarafından onanmıştır.
    Davacı ..., davalı ise ... partisi ..."nin Genel Başkanıdır. Davaya konu sözler ise davalının 29/10/2013 tarihinde partisinin Tandoğan Meydanın da Cumhuriyet Mitinginde yaptığı konuşmalara ilişkindir.
    Gerek Dairemizin gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin istikrar kazanmış uygulamalarında siyasetle uğraşan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır ve hatta inicitici eleştirilere dahi katlanması gerekeceği vurgulanmış ve bu durum demokratik toplum hayatının vazgeçilmez unsurlarından biri olarak kabul edilmiştir. (ör. AİHM 2. Daire Tuşalp-Türkiye davası)
    Ana ... Genel Başkanı olan davalı kendi bakış açısından Başbakanın icraatlarını ve sözlerini eleştirmiştir.
    AİHM yukarıda anılan davada belirtildiği gibi AHİS 10. maddesinin sadece zararsız ve ilgilenmeye değmez olarak görülen “bilgi” ve “fikirlere” değil aynı zamanda rahatsız eden, şaşırtan ve gücendiren ifadelere de uygulanacağını belirtmiş ve bu ifadeler var olmadan “demokratik bir toplum”dan sözedilemeyeceğini, bunların çoğulculuk, hoşgörü ve geniş fikirliliğin talepleri; olduğunu vurgulamıştır.
    Bu açıklamalar ışığında davalının davaya konu edilen konuşmanın ağır eleştiri kabul edilmesi ve bu nedenle davanın reddi gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 08/06/2015

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.