Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1550 Esas 2022/2602 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/09/2012 gününde verilen dilekçe ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine dayalı olarak ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/02/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve diğer davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121'inci maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili; davalı ...'den alacaklı olduğunu, borçlunun iştirak halinde hissedar olduğu ... Köyü, 128 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, dava konusu 128 parselin ifrazı ile oluşan 364 parselde Karayolları Genel Müdürlüğünün kamulaştırma yoluyla 5/8 hissedar olduğunu, bu hissenin korunması gerektiğini dile getirmiştir.
Dahili davalılar ... ve ..., açılan dava hakkında bilgileri olmadığını vurgulamışlardır.
Mahkemece, "davanın kabulüne, 128 parselin ifrazı ile oluşan ... Köyü 350 parsel, 364 parsel ve 365 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine" karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre dava konusu 350 ve 365 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu 364 parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan incelemede;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Dava konusu taşınmazda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için ilgili tarafa uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece davalı ... Müdürlüğünün kamulaştırma yoluyla 5/8 hissedar olduğu dava konusu 364 parsel sayılı yol vasfında ve 2.567,39m2 büyüklüğünde olan taşınmazın tamamının ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmün infazını sağlamak için davalı ... adına kamulaştırılan 1.604,62 m2’lik kısmın 364 parsel sayılı taşınmazdan ayrılarak bakiye miktarın ayrı bir parsel olarak tapuya kaydettirilmesi ve yeni oluşan parselin satışına karar verilmesi için davacı tarafa yetki ve süre verildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen husus üzerinde durulmadan 364 parsel sayılı taşınmazın tamamının satışına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün 364 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 350 ve 365 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalıların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle 364 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 06.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.