19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13541 Karar No: 2020/12685 Karar Tarihi: 12.10.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/13541 Esas 2020/12685 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda suçta kullanılan nakil aracının sahibine iadesine karar verilmiş, ancak iddianamede müsadere edilmesine dair herhangi bir talep ve dava olmadığı için incelemeye esas hukuken geçerli bir karar bulunmadığından bu talebin reddedilmiştir. Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin ise 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen hükümler sanık lehine yorumlanarak sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda karar, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca uygulanma koşullarının araştırılması ve sonucuna göre yeniden değerlendirilmesi için bozulmuştur.
19. Ceza Dairesi 2019/13541 E. , 2020/12685 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Nakil Aracının İadesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; 1-) Katılan vekilinin suçta kullanılan nakil aracının iadesine dair karara karşı sunduğu temyiz istemi yönünden; Suçta kullanılan nakil aracının sahibine iadesine karar verilmiş ise de; iddianamede nakil aracının müsadere edilmesine yönelik herhangi bir talep ve dava bulunmadığından, "davasız yargılama olmaz" ilkesi gereğince incelemeye esas hukuken geçerli bir karar bulunmadığından, katılan vekilinin TEMYİZ TALEBİNİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak reddine, 2-) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönlerden incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.