Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/2675 Esas 2017/2784 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2675
Karar No: 2017/2784
Karar Tarihi: 12.04.2017

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/2675 Esas 2017/2784 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan bir dava sonucunda, sanıkların kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkum edilmesine karar verildi. Sanıklardan biri, kendisini şirket çalışanı olarak tanıtan bir kişiye suça konu tebligatları yaparken suç işlemek amacı taşımadığını savundu. Diğer sanık ise suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti. Ancak, dosyadaki delillerin yetersizliği nedeniyle mahkeme, sanıkların önceden anlaşarak hareket ettiğine dair delil bulamadığı için sadece posta dağıtıcısının görevi ihmal suçunu işlediği sonucuna vardı. Kanun maddesi olarak da TCK'nin 257/2 maddesi ve fıkrası gösterildi. Karar, temyiz itirazları üzerine bozuldu.

11. Ceza Dairesi 2015/2675 E. , 2017/2784 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : 7. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 25.07.2011 tarihli iddianamesi ile sanık..."nin... firması ile firma temsilcisi ... aleyhine icra takibi yaptığı,Torbalı PTT müdürlüğünde posta dağıtıcısı olarak görev yapan diğer sanık ..."nun, sanık..."nin azmettirmesi ile icra dosyasından gönderilen ödeme emirlerine ilişkin iki adet tebligatı "muhatabın çarşıda olması nedeni ile aynı iş yerinde daimi çalışan ehil ... adına” diyerek tebliği ettiği ve icra prosodürünün başlamasını sağladığı halde tebligat parçalarındaki imzaların tebliğ yapıldığı söylenen ...ın eli ürünü olmadığı belirlendiğinden bahisle sanıkların kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında; sanık..."nun kendisini şirket çalışanı olarak tanıtan ... isimli şahsa suça konu tebligatları yaptığını, suç işleme kastının bulunmadığını savunması, sanık..."nin de sanık..."yu tanımadığını, herhangi bir suç işlemediğini beyan ederek yüklenen suçu kabul etmemesi; dosya kapsamında sanık..."nun herhangi bir menfaat temin ettiğine, sanıkların önceden anlaşarak fikir ve irade birliği ile hareket ederek suça konu tebligatların gerçeğe aykırı olarak tebliğine çalıştıklarına dair delil bulunmaması karşısında; posta dağıtıcısı olarak görev yapan sanık..."nun gerekli kimlik kontrolünü yapmadan suça konu tebligatları yapmaktan ibaret eyleminin TCK"nın 257/2 madde ve fıkrasındaki görevi ihmal suçunu oluşturacağı, sanık..."nin ise suç teşkil eden bir eylemi bulunduğuna dair delil olmadığından beraati gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık... ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,12.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.