11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9039 Karar No: 2017/2779 Karar Tarihi: 12.04.2017
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9039 Esas 2017/2779 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2015/9039 E. , 2017/2779 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı ve 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtekârlıkta bulunmak kastına etki yapabileceği cihetle, Sanığın savunmalarında, suça konu bonolarda borçlu görünen ....... Bilgisayar Tekst. Nak. Gıda. Mob. San ve Tic. Ltd. Şirketinin kar ortağı olduğunu ve bu şirket adına başkaca da çek ve senet düzenlediğini ve bunların şirket tarafından ödendiğini, ancak şirketin ödeme güçlüğüne düşmesi üzerine imzaya ve borca itiraz ettiklerini beyan etmesi ve katılan şirket temsilcisi ..."ında, sanığın kendilerinin kar ortağı olarak çalıştığını beyan etmek suretiyle savunmaları kısmen doğrulaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, ....... Bilgisayar Tekst. Nak. Gıda. Mob. San ve Tic. Ltd. Şirketinin ticari defterleri getirtilerek, senetlerin veriliş tarihinin tespiti, şirketin ticari ilişkileri nedeniyle daha önceden bu suretle düzenlenmiş ve ödenmiş çeklerin ve senetlerin olup olmadığı araştırılarak, sanığın başlangıçtan itibaren resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık kastıyla hareket edip etmediği belirlenerek, ödemeden kaynaklanan güçlükler nedeniyle rıza dahilinde düzenlenmiş senetlerdeki imzaların inkarı yoluna gidildiğinin anlaşılması halinde, senedin düzenlenmesi esanasında zarar verme bilinç ve iradesi bulunmayacağı gözetilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi; 2-Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiillerinin kül halinde tekbir zincirleme resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde ayrı ayrı mahkumiyet hükmü tesisi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.