5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/28768 Esas 2020/12674 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/28768
Karar No: 2020/12674
Karar Tarihi: 12.10.2020

5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/28768 Esas 2020/12674 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Dosya, Yerel Mahkemece bozma üzerine temyiz edilmiştir. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Mahkemesi sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki \"basit yargılama usulünün\" uygulanma şartları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu olduğu belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: CMK 251/3, Geçici 5/(1)-d, Anayasa 141, CMK 34, CMK 230, TCK 43/1, TCK 43/2, 5187 Sayılı Kanun'un 21. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/28768 E.  ,  2020/12674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtiliği üzere;
    Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
    Mahkemece sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Kabule göre de;
    1-) Suç tarihlerinin yukarıda yazılı 5 farklı tarih olmasına rağmen, gerekçeli kararda sadece 02.01.2014 yazılması,
    2-) Temyize konu dosyada ve birleşen tüm dosyalarda suçtan zarar gören olmamasına rağmen gerekçeli karar başlığında ... adında bir küçüğün isminin yer alması ve suça konu haberlerin yer aldığı gazetenin 14.11.2013 tarihli nüshasının 16 sayfadan ibaret olması karşısında, gerekçeli kararın "iddia" başlıklı bölümünün ikinci paragrafında 14.11.2013 tarihli nüshanın 18. sayfasındaki haber nedeniyle kamu davası açıldığının yazılması suretiyle hükümde karışıklığa yol açılması,
    3-) Dairemizin dosya içerisinde mevcut bozma ilamlarında, sanıkların değişik tarihlerde aynı mağduru konu alarak yapmış oldukları haberler nedeniyle 5187 sayılı Kanun"un 21. maddesinde düzenlenen kimliğin açıklanmaması suçunu işlediklerinden bahisle açılan kamu davalarında suç tarihleri ayrı ayrı belirtilmek suretiyle TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanmamasının bozma nedeni yapılması karşısında;
    Mahkemece bozma üzerine, aralarında TCK"nin 43/1 maddesinin uygulanma şartları bulunan adı geçen derdest dava dosyaları birleştirilerek, sanıkların (5) değişik tarihte, mağdur ... hakkında işledikleri suça konu eylem (haber) nedeniyle, sanıkların suç oluşturan eylemlerinin gerekçeli şekilde yazılıp bir temel ceza belirlenmesi ve bu ceza üzerinde TCK"nin 43/1. maddesi gereği artırım yapılması suretiyle sanıkların mağdura karşı değişik tarihlerde işledikleri suçlar karşılığında neticeten bir hüküm kurulması gerekirken;
    Dairemizin bozma gerekçesi ve dava dosyalarının birleştirmesi sebeplerinin TCK"nin 43/1. maddesi olduğu göz ardı edilerek, sanıklar hakkında 5187 sayılı Kanun"un 21. maddesinde yazılı alt sınırdan bir temel ceza tayin edilmesi ve cezanın TCK"nin 43/2. maddesi gereği 1/4 artırılması suretiyle Anayasa"nın 141. maddesi ile CMK"nin 34. ve 230. maddelerine aykırı hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.