19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/28584 Karar No: 2020/12673 Karar Tarihi: 12.10.2020
5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/28584 Esas 2020/12673 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmiştir. Mahkeme sanıkların lehine değerlendirilebilecek 'basit yargılama usulünün' uygulanma şartları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Dosyadaki haberler nedeniyle sanıkların suç işlediğine karar verilmiştir. Ancak, daha önce verilen bir kararın Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu gerekçesiyle başka bir yargı kararı bozulmuştur. Sanıkların işlediği suçların hangi mağdurlar hakkında işlendiği ayrıntılı bir şekilde belirtilmediği için hüküm, TCK'nın 43/1 ve 43/2 maddelerine aykırı olarak verilmiştir. Dosya, yeniden değerlendirme yapılması için mahkemeye gönderilmelidir. Kanun maddeleri: 5187 Sayılı Kanunun 21. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 318. ve 321. maddeleri, TCK'nın 43/1 ve 43/2 maddeleri, CMK'nın 34. ve 230. maddeleri.
19. Ceza Dairesi 2019/28584 E. , 2020/12673 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi geregince reddine karar verilerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtiliği üzere; Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen CMK"nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı "hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden" kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen "suç ve cezaların kanuniliği" ve "lehe kanun" ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa"ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS"ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla, Mahkemece sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Kabule göre de; Dairemizin dosya içerisinde mevcut bozma ilamlarında, sanıkların değişik tarihlerde mağdurları gerek ayrı ayrı gerekse birlikte konu alarak yapmış oldukları haberler nedeniyle 5187 sayılı Kanun"un 21. maddesinde düzenlenen kimliğin açıklanmaması suçunu işlediklerinden bahisle açılan kamu davalarında, mağdurlar özelinde gerçekleşen suç tarihleri ayrı ayrı belirtilmek suretiyle 43/1. maddesinin uygulanmaması asıl bozma nedeni yapılmış, aynı haberde birden fazla mağdurun kimliğinin açıklanması sebebiyle TCK"nin 43/2. maddesinin uygulanmaması ise eleştirilmiştir. Mahkemece bozma üzerine, aralarında TCK"nin 43/1 maddesinin uygulanma şartları bulunan adı geçen derdest dava dosyaları birleştirilerek, sanıkların (13) değişik tarihte, sadece... hakkında işledikleri (10) farklı suça konu eylem (haber) ve sadece ... hakkında işledikleri (5) farklı suça konu eylem (haber) nedeniyle, sanıkların suç oluşturan eylemlerinin gerekçeli şekilde yazılıp her iki mağdur mağdur açısından öncelikle ayrı ayrı birer temel ceza belirlenmesi ve bu cezalar üzerinde TCK"nin 43/1. maddesi gereği artırım yapılması suretiyle sanıkların her iki mağdura karşı değişik tarihlerde işledikleri suçlar karşılığında iki ayrı hüküm kurulması gerekirken; Dairemizin bozma gerekçesi ve dava dosyalarının birleştirmesi sebeplerinin TCK"nin 43/1. maddesi olduğu göz ardı edilerek, her eylemin hangi mağdur hakkında işlendiği ayrılıp gerekçelendirilmeksizin sanıklar hakkında 5187 sayılı Kanun"un 21. maddesinde yazılı alt sınırdan tek bir temel ceza tayin edilmesi ve cezanın TCK"nin 43/2. maddesi gereği 1/4 artırılması suretiyle CMK"nin 34. ve 230. maddelerine aykırı hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.