19. Hukuk Dairesi 2019/396 E. , 2019/1262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Ancak 03.10.2017 tarihi olarak belirtilen duruşma günü tebligatı hükmü temyiz eden davalılar vekiline tebliğ edilmeden dosyanın duruşması ve temyiz incelemesi yapılmış, akabinde Dairemizin 05.01.2017 gün, 2017/128 E.-2017/6665 K. sayılı kararı ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Bu kez hükmü temyiz eden davalılar vekili duruşma gününün kendisine tebliğ edilmediğini, maddi hata yapıldığını belirterek, iş bu maddi hatanın giderilmesini istemiştir. Yapılan incelemede Yargıtay’da yapılan duruşma gün ve saatinin hükmü temyiz eden davalılar vekiline tebliğ edilmediği anlaşıldığından, taraf vekillerine yeniden duruşma günü tebliğ edilmesine karar verilmiştir. Belli günde davacı vekili Av.... ile davalılar vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra Dairemizin 04.10.2018 gün, 2018/1009 E.-2018/4782 K. sayılı ilamının (1) nolu bendi ile davalılar vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi talebinin kabulü ile, Dairemizin 05.01.2017 gün, 2017/128 E.-2017/6665 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, (2) nolu bendi ile bir kısım eksikliğin ikmali için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, eksik husus ikmal edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile davalılardan …Ltd. Şti. arasında 15.01.2007 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, diğer davalının maliki olduğu ...’ta bulunan taşınmaz üzerinde davacı lehine intifa tesis edildiğini, davalı bayinin bu taşınmaz üzerinde faaliyetine başladığını, davalıya finansal destek sağlandığını, Rekabet Kurulu Kararı uyarınca bayilik sözleşmesi ile intifa hakkının 15.01.2012 tarihinden itibaren sonlandırıldığını, demirbaşların ve sabit yatırımların müvekkiline iade edilmediğini, fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ederek davalılardan …A.Ş.’den peşin ödenen intifa ivaz bedelinden bakiye kalan süreye tekabül eden KDV dahil 87.869,87 TL’nin, davalı …Ltd. Şti.’nden ödenen prim bedelinden bakiye kalan sözleşme süresine tekabül eden KDV dahil 9.732,22 TL’nin, kalıcı yatırım ve malzeme bedeli ile iade edilmeyen demirbaşlara ilişkin KDV dahil 403.825,30 TL’nin her iki davalıdan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının yerinde görülerek hükme esas alındığı, intifa hakkının davalı bayinin sözleşmeyi feshetmesi sonucu 20.06.2013 tarihinde terkin edildiği, davacının intifa ivaz bedelinin güncellenmiş değerini isteyemeyeceği, ancak kalan süreye tekabül eden KDV dahil 50.004,15 TL’yi isteyebileceği, ödenen prim bedelini isteyemeyeceği, kalıcı yatırımlardan KDV dahil 236.531,00 TL isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... Petrol Taşımacılık … Ltd. Şti.’nin tüm, davalı ...Ş.’nin aşağıdaki (2) nolu, davacının (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
(2) Her ne kadar mahkemece KDV dahil 50.004,15 TL bakiye intifa bedelinin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalı ...Ş.’nden tahsiline karar verilmiş ise de, dava dosyasına geri çevirme kararından sonra eklenen intifa hakkı terkin belgesinden davacı tarafça intifa hakkının bedelsiz olarak terkin edilmiş olduğu anlaşılmış olup, bu durumda davacının davalı ...Ş.’nden peşin ödenen intifa ivaz bedelinin bakiye kalan süresine tekabül eden miktarı istemesi mümkün değildir. Mahkemece bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
(3) Mahkemece davacının dava açarken yatırdığı 8.563,15 TL peşin harcın (mahsuba karar verilmiş olmakla) tamamının yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu yönde herhangi bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalı ... Petrol Taşımacılık … Ltd. Şti.’nin tüm, davalı ...Ş. ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı ...Ş. yararına, (3) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına Yargıtay duruşma tarihi dikkate alınarak takdiren 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılar ... Petrol Taşımacılık … Ltd. Şti. ile ... Petrol Ürünleri A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ...Ş. yararına Yargıtay duruşma tarihi dikkate alınarak takdiren 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...Ş.’ne verilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.