Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/25
Karar No: 2017/2538
Karar Tarihi: 23.02.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/25 Esas 2017/2538 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2017/25 E.  ,  2017/2538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki birleşen dava davacıları ve davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    1-Asıl dava davalıları ... ve ..."nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Davacı hissedar ... mahkemeye başvurusunda, ..., ..., ... ve ... Parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yapılan ihalelerin feshini talep etmiş, mahkemece davacıya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalelerin fesihine karar verilmiştir.
    İİK"nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.
    Somut olayda, fesih istemine konu olan ihalelerden ... Parsel sayılı taşınmaza ilişkin ihalede bu taşınmazın muhammen bedelinin 50.000,00 TL olduğu ve 50.250,00 TL"ye satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ... Parsel sayılı taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, davacının ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece, ... Parsel sayılı taşınmaz yönünden istemin işin esasına girilmeden bu nedenle istemin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    2-Birleşen dava davacıları ... ve ..."nün temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Davacı hissedarlar ... ve ... mahkemeye başvurularında, ... ve ... Parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yapılan ihalelerin feshini talep etmişler, mahkemece, asıl davada da aynı parsellerin ihalenin feshi istemine konu yapıldığı ve bu parseller yönünden ihaleler feshedildiği gerekçesi ile konusu kalmadığı gerekçesiyle istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Her nekadar, asıl davada, birleşen davada fesih istemine konu yapılan taşınmazlar hakkında da davanın kabulüne karar verilerek ihalelerin feshine hükmedilmiş ise de; Yargıtay uygulamalarında ve doktrinde süreklilik kazanan görüşlere göre birleştirilmiş olsa bile birleşen her dava bağımsızlığını koruyacağından davaların birleştirilmesi durumunda mahkemece tek bir dava açılmış gibi her iki davadaki talepler birleştirilerek tek bir hüküm verilemeyeceği gibi, birinin kabulü yada reddi ile diğerinin konusuz kalacağı sonucuna da varılamaz. Davaların her birinin bağımsızlığını koruduğu gözetilerek, hüküm yerinde birleşen dava hakkında ayrıca olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi, karar gerekçesinde de birleşen dosyadaki dava nedenlerinin tartışılması gerekir. Birleşen dosyanın davacıları ve ileri sürülen fesih iddiaları asıl dava dosyasında ileri sürülenlerden farklı olup, asıl davada fesih istemine konu taşınmazlar hakkında verilmiş olan ihalenin feshi kararı birleşen davanın davacısı konumunda olan hissedarlar yönünden de hüküm ve doğuracak olması birleşen dava hakkında mahkemenin bir karar vermesine engel değildir. Öte yandan birleşen dava yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi halinde davacılar aleyhine İİK"nun 134/2. maddesinde düzenlenen para cezasına hükmedilmesi söz konusu olabilecektir.
    O halde, mahkemece birleşen davanın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Asıl dava davalıları ... ve ..."nın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle, birleşen dava davacıları ... ve Lütfi Isıgöllü"nün temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi