14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16161 Karar No: 2017/6574 Karar Tarihi: 18.09.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16161 Esas 2017/6574 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, önalım hakkına dayanarak davalı adına olan payının iptali ve müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı ise fiili taksim iddiasında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş, ancak davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Davacının taşınmazda kullandığı yer olduğu, buraya inşaat çukuru açtığı bildirildiğinden, fiili taksime ilişkin bu olgunun tanıklardan yeniden sorularak, kroki üzerinde fen bilirkişileri tarafından davacı ve davalının kullandıkları yerler varsa açıkça işaretlenerek, denetime elverişli bir rapor oluşturulması gerekir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi (dürüstlük kuralı).
14. Hukuk Dairesi 2015/16161 E. , 2017/6574 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.01.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 4981 ada 3 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, diğer hissedar ..."ın ise payını ...ye sattığını, davalı adına olan payının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı, fiili taksim iddiasında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Somut olayda; mahkemece her ne kadar fiili taksimden söz edilerek davanın reddine karar verilmişsede, davacı ..."ın dava konusu taşınmazda kullandığı bir yer olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Davacının taşınmazda kullandığı yer olduğu, buraya inşaat çukuru açtığı bildirildiğinden, fiili taksime ilişkin bu olgunun tanıklardan yeniden sorularak, kroki üzerinde fen bilirkişileri tarafından davacı ve davalının kullandıkları yerler varsa açıkca işaretlenerek, denetime elverişli bir rapor oluşturulması gerekir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.