Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/614
Karar No: 2019/8244
Karar Tarihi: 06.11.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/614 Esas 2019/8244 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/614 E.  ,  2019/8244 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ...Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

    Dava, davacıya ... Mensucat şirketinin 2010/1,2,3,4,5,6,7,8. aylarına ilişkin prim borcu sebebiyle gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne; 2013/58360 nolu takip dosyasında 2010/4.,5.,6.,7. ayalara ait prim ve gecikme zammı kısmından davacı sorumlu tutularak bu yönden davanın reddine ,ödeme emrinin 1.,2.,3.,8. aylara ait prim ve gecikme zammı kısmının iptaline dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; Bursa 1. İş Mahkemesi"nin, 24.10.2017 tarih, 2017/2225 Esas ve 2017/1085 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    5510 sayılı Yasanın 88. md."si gereği ... Mensucat şirketinin 2010/1-2-3-4-5-6-7-8. aylarına ilişkin prim borcu sebebiyle müvekkiline ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, müvekkilinin borcu olmadığını, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava ile ... Mensucat şirketinin yönetici ve ortaklarının sicil gazetesinde yazılı kimseler olmadığının iddia edildiği, bu doğrultuda sicil kaydındaki kimselerin mali sorumluluğu bulunmadığını beyanla 2013/58360 sayılı takip 7864860 sayılı ödeme iptali talep edilmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; kurum işlemlerinin yasaya uygun oldğu gerekçesiyle davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulü ile "Davacının davacı aleyhine 2013/58360 nolu takip dosyasına konu kurum alacağının 2010/4,5,6,7 . aylara ait prim ve gecikme zammı kısmından davacı sorumlu olmakla bu yönden davanın reddine, Ödeme emrinin 2010/1,2,3,8. aylara ait prim ve gecikme zammı kısmının iptaline," karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu; davacı vekilince; ödeme emrinin konusu borçlarının bulunmadığı, dava dışı prim borçlusu şirketin gerçek yönetici ve ortaklarının tespiti için gelirler idaresi tarafından açılan davanın sonucunun beklenilmesi gerektiği, hatalı bilirkişi raporunun esas alınarak davanın tümden kabulü yerine kısmen kabulünün hatalı olduğu belirterek istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Davalı vekili tarafından ise mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle, istinaf yoluna başvurulmuştur.
    B-BAM KARARI
    Dava konusu ödeme emrinin 5510 sayılı yasanın 88/20. maddesine göre davacının üst düzey yönetici olduğundan bahisle düzenlendiği belirgindir. Bu nedenle de davacının limited şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olarak görev yaptığı süreler gözetildiğinde, 2010 yılı 4,5,6,7 aylara ilişkin primlerden limited şirket müdürü olarak üst düzey yönetici sıfatıyla sorumluluğunun kabulü ile üst düzey yönetici olmadığı 2010 yılı 1-2. aylara ilişkin prim borçları ile 2010 yılı 8. ay bakımından düzenlenen ödeme emrinin iptaline ilikin değerlendirme yerindedir.
    Dava dışı limited şirketten kurum alacağının tamamen yada kısmen tahsil edilemediğinden Kurum alacağının davacıdan şirketteki hissesi oranında tahsili için takibe geçildiği ve ödeme emri düzenlendiği ileri sürülmediği gibi buna ilişkin bilgi ve belge de mevcut değildir. Kaldı ki ödeme emrinin içeriğinden takibin, üst düzey yönetici olarak yapıldığı açıktır. Bu nedenle de, üst düzey yönetici olmadığı döneme ilişkin olması ve 6183 sayılı Yasanın 35. maddesi takip koşullarının bulunmaması, nedeniyle, 2010 yılı 1,2,8 aylar bakımından ödeme emrinin iptali isabetli ise de, davacının üst düzey yönetici olduğu 2010 yılı 3. aya ilişkin primden sorumlu olmayacağına ilişkin değerlendirmenin isabetli olamdığı gerekçesi ile; Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile Bursa 1. İş Mahkemesinin 2015/313 Esas, 2016/578 Karar sayılı kararının HMK"nun 353/1,b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bursa SGM"nin 33455 takip kartı nolu, 2013/58360 takip numaralı, 26/05/2015 tarihli 7864860 sayılı ödeme emrinin 2010 yılının 1,2,8 ayları prim ve gecikme zammına yönelik kısmının iptaline, dava konusu ödeme emrinin, 2010 Yılının 3-4-5-6-7. aylara ait prim ve gecikme zammına ait bölümüne yönelik ödeme emrinin iptali talebinin reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı tarafından istinaf başvuru sebepleri ile aynı hususta Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Somut dosyada davacı 06.01.2010 tarihinde şirkete ortak olmuş ve 06.04.2010 ile 02.08.2010 arası borçlu limited şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olarak görev yapmış olup; 02.08.2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketteki hisselerinin tamamını devretmiştir.
    Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
    506 sayılı Kanunun 80/12 maddesi, “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20 maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüştür.
    6183 sayılı Yasanın 35. maddesinde ise, “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar” hükmü öngörülmüş iken, öngörülen istisnaları dışında 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 04.06.2008 tarih 5766 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile, 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan “Şirketten tahsil imkanı bulunmayan” ibaresi şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı maddeye, “Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden, birinci fıkra hükmüne göre, müteselsilen sorumlu olurlar. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda, pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde, bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde fıkralar eklenmiştir.
    1)Somut olayda; Davacının hisselerinin tamamını devrettiği 02.08.2010 tarihi sonrasında, şirket ortaklığı sona ermiş olduğundan şirketin prim borçları nedeniyle sorumluluğu bulunmamakla birlikte; 06.04.2010 ile 02.08.2010 tarih aralığında limited şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olmakla; 3.4.6. aylarda yönetici olarak sorumluluğu bulunmaktadır.
    2)06.04.2010 tarihi öncesi dönem yönünden ise; öncelikle 6183 sayılı yasa 35. madde kapsamında irdeleme yapılarak, prim borçlarının ilgili şirketten tahsili için davalı Kurum tarafından ne gibi işlemler yapıldığı, borcun tahsil edilip edilmediği hususları araştırılarak, prim borcunun ilgili şirketten tahsil imkanı olup olmadığı tespit edilmeli, yapılan inceleme sonucunda şirketten tahsil imkanının olmadığı ve davacının prim borcundan sorumlu olduğu değerlendirilirse, hissesi oranında sorumluluk tutarları saptanarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin temyiz başvurusunun kabulü ile temyiz olunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesine, kararın bir örneğinin de ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 06.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi