19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3093 Karar No: 2020/12670 Karar Tarihi: 12.10.2020
5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3093 Esas 2020/12670 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi. Dosya incelendi ve yerel mahkemenin 15.01.2010 tarihli kararında mahkumiyet hükmü kurulduğu ve sonrasında açılan kamu davasında da mahkumiyet hükmü kurulduğu belirtildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise temyize konu kararın esasen sadece itiraz kanun yolunun öngörüldüğü karar olduğunu ve bu kararın kesinleştiğini belirtti. Dosyada sadece 15.01.2010 tarihli mahkumiyet hükmüne karşı tarafların o tarihte sunduğu temyiz dilekçelerinin olduğu anlaşıldı. Mahkeme, dosyadaki hükümlerin incelenmesi gerektiğini ve incelemeksizin mahalline iadesinin yapılmamasının kanuna aykırı olduğunu belirtti. Kararda geçen kanun maddeleri: 5187 Sayılı Kanun, 6352 sayılı Kanun.
19. Ceza Dairesi 2020/3093 E. , 2020/12670 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca her ne kadar temyize konu kararın, yerel mahkemece 05.03.2013 tarihinde verilen 2013/79 E. 2013145 K. sayılı karar olduğu yazılmışsa da; esasen bu karara karşı sadece itiraz kanun yolunun öngörüldüğü, keza sanık hakkında yerel mahkemenin 15.01.2010 tarihli 2008/1108 E. 2010/13 K. sayılı kararıyla mahkumiyet hükmü kurulduğu, 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesiyle birlikte 6352 sayılı Kanun gereği mahkemece farklı bir esas üzerinden verilen 05.03.2013 tarihli "mahkumiyet hükmünün kaldırılmasına ve kovuşturmanın ertelenmesine" dair kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, erteleme süresi içerisinde sanığın işlediği başka bir suç nedeniyle açılan kamu davasında kurulan mahkumiyet hükmünün kesinleşmesiyle birlikte bu kez mahkemece alınan 20.07.2018 tarihli ek kararla "erteleme kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay"a gönderilmesine" karar verildiği, dosyada sadece 15.01.2010 tarihli mahkumiyet hükmüne karşı tarafların o tarihte sunduğu temyiz dilekçelerinin olduğu anlaşılmakla, tebliğnamede yazılı temyize konu karar tarihi ve numarası, düzeltilebilecek bir maddi hata olarak değerlendirilmiştir. 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesinden önce hükme bağlanmış, temyiz talebi bulunan ancak henüz Yargıtay ilgili Dairesine ulaşmamış ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca mahalline iade edilen dosyaların akıbeti ile ilgili olarak açık bir hüküm öngörülmemiştir. Sanık hakkında açılan kamu davasında kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi, kanun gereği durma mahiyetinde hüküm ve sonuçlar doğuran, sanığın 6352 sayılı Kanun"da belirtilen süre içinde yeni bir suç işlemesi halinde kovuşturmaya ve usul işlemlerine kaldığı yerden devam edilmesini ve yeni bir hüküm kurulmasını gerektiren bir usul işlemidir. Mahkemece, temyize konu dosyada kovuşturmaya devam edilmesi, mevzuat değişikliklerinin ve lehe kanun uygulamasının olup olmadığının araştırılması ve sanık hakkında yeni bir hüküm kurulması gerekirken, 15.01.2010 tarihli karara karşı sunulan temyiz taleplerinin incelemesi için Yargıtay"a gönderilmesi kanuna aykırıdır. Bu nedenlerle; ortada temyizi kabil bir hüküm bulunmaması sebebiyle, mahkemece kovuşturmaya devamla yeni bir hüküm kurulması gerektiğinden, dosyanın incelemeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.