Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2052
Karar No: 2016/11638
Karar Tarihi: 10.05.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/2052 Esas 2016/11638 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/2052 E.  ,  2016/11638 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, asıl davada Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre ücret, uçuş ücretleri, ikramiye alacaklarının ödetilmesine, birleşen dava dosyasında bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin davalı şirkette hostes olarak 15.7.2005-15.12.2008 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğinden bu konudaki derdest davadaki haklarının saklı olduğunu beyanla, Hava-İş Sendikası üyesi olan ve işyerinde uygulanan 20- 21.dönem ..."ler kapsamında çalışan müvekkilinin çalıştığı sürece ... hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret, uçuş ücretleri, ücret kapsamındaki bilcümle alacakları ile ikramiyelerinin tam olarak ödenmediğini ileri sürerek; kıdem tazminatı,ihbar tazminatı,manevi tazminat,ücret, uçuş ücretleri ve ücret kapsamındaki sair alacakları ile ikramiye alacaklarını istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının uçucu personel olduğunu beyanla İş kanunu kapsamı dışında bulunduğundan görev itirazında bulundukları,davacının 15.7.2005 tarihinden itibaren müvekkili ortaklıkta çalışmaya başladığını,.... Sendikası üyesi olduğu ve 21.dönem ....74.maddesi uyarınca Sendika üyesi tüm personelin 4857 sayılı İş kanununun sağladığı hükümlerden faydalanacakları öngörüldüğünden iş akdinin İşk.25/I maddesi gereğince 15.12.2008 tarihinde bildirimsiz feshedildiğine ilişkin davacı iddialarının doğru olduğunu, davacının iş akdinin feshine mesnet teşkil eden 1.1.2008-15.12.2008 dönemine ilişkin 26 adet sağlık raporu incelendiğinde davacının çeşitli hastalıklar nedeniyle toplam 176 gün raporlu olup, gelmediğini, ....33/A maddesinde " meslek hastalığı ve iş kazası dışındaki haller dolayıs personelin istirahatleri halinde 120 güne kadar ücretli izinli sayılacakları, ancak bir takvim yılı içinde 120 günü geçen istirahat hallerinde personele herhangi bir ödeme yapılmayacağı " öngörüldüğünden 2008 yılında ....33/A hükmündeki 120 günlük süreyi aşan 56 gün için ( 16.10.2008-10.12.2008 ) kendisine ücret ve ikramiye ödemesi yapılmadığını, ayrıca davacı ücretinin tam ödendiği dönemde "dan tahsil ettiği geçici iş göremezlik ödenekle müvekkili ortaklığa yatırmadığından ....33/D maddesindeki düzenleme gereğince " tahsil ettiği meblağın ücretinden kesildiğini, bunun dışında görev yaptığı 15.7.2005-15.12.2008 tarihleri arasında hak ettiği ücret, ikramiye vs haklarının tam olarak ödendiğini savunarak;davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;dosyanın incelenmesinden; davacının davalıya ait işyerinde toplam hizmet süresinin 3 yıl, 3 ay, 17 gün olduğu, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanma yönünden taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, ödeme yapılan miktarlar nazara alındığında davacının bakiye Net Kıdem tazminatının 62,00 TL bakiye İhbar tazminatının Net 56,00 TL olduğu anlaşıldığı,davacının bilirkişi raporunda belirtilen döneme ait ücret alacağının ödendiği davalı tarafından kanıtlanamadığından davacının net ücret fark alacağı bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 3.190,00 TL olduğu,davacının bilirkişi raporunda belirtilen döneme ait ikramiye alacağının ödendiği davalı tarafından kanıtlanamadığından davacının Net ikramiye alacağı bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 979,00 TL olduğu kabul edilerek bakiye kıdem ve ihbar tazminatının,ücret fark alacağı ve ikramiye alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında ücretin tespiti noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    4857 sayılı Yasanın 8 inci maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma koşullarını, temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı yasanın 37 nci maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde, ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez. Ancak böyle bir husus ileri sürülsün ya da sürülmesin, muvazaa olgusu mahkemece resen araştırılmalıdır. (Yargıtay 9.HD. 23.9.2008 gün 2007/27217 E, 2008/24515 K.).
    Çalışma belgesinde yer alan bilgilerin gerçek dışı olmasının da yaptırıma bağlanmış olması, belgenin ispat gücünü arttıran bir durumdur. Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, 4857 sayılı Kanunun 8 inci ve 37 nci maddelerinin, bu konuda işveren açısından bazı yükümlülükler getirdiği de göz ardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, iş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümlülüğüne yardımcı olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma koşulları ve benzeri konularda yasal güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmesi, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında delillerin değerlendirilmesi sırasında, işverence bu konuda belge düzenlenmiş olup olmamasının da araştırılması gerekir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı ikramiye ve benzin parası ve harcırah ve tüm hakedişlerin ücrete ilave edilmesi gerektiğini iddia etmiş olup; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının giydirilmiş brüt ücreti ücrete uçuş tazminatı,ilave ödeme,yemek bedeli ve sosyal yardım alacaklarının ilave edilmek suretiyle brüt 3.185,90 TL olarak hesap edilmiştir.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücretin tespitinde sosyal yardım ve ilave ödemelerin neye ilişkin olduğunun açık olarak yazılmadığı ve ayrıca ikramiyenin de ücrete ilave edilmediği bu haliyle ücret tespitinin denetime elverişli açık şekilde belirlenmediği anlaşıldığından,mahkemece davacının ücretinin ... hükümleri de değerlendirilmek suretiyle denetime açık şekilde tespit edilip; sonucuna göre talep konusu alacakların belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi