BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/360 Esas 2022/265 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/360
Karar No: 2022/265
Karar Tarihi: 13.04.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/360 Esas 2022/265 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/360 Esas
KARAR NO : 2022/265

HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...

DAVACI : ... -
...
VEKİLİ : Av. ... ...
DAVALILAR : 1- ... - ...
2- ... -
..., ...
VEKİLİ : Av. ... -...
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinden özetle, davalıların konkordato süreçinde olduğunu, konkordato komiserliğinin alacak bildirimlerini bir borçlu yönünden kısmen kabul ve diğer borçlu yönünden ise bütünüyle reddettiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile davalılar arasında 08.03.2017 tarihli “Hazır Beton Alım Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili şirketin edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların oluşturdukları borçlu adi ortaklığın bakiye alacakları olan 130.127,10 TL.tutarı ödemediğini: davalılardan ...'un, davalıların oluşturdukları ortak girişime keşide ettiği ve ortak girişimin de müvekkili şirkete olan borçlarına mahsuben verdiği 30.11.2018 keşide tarihli ve 57.090,0$ TL bedelli çekin süresinde bankaya ibraz edildiğini, ancak konkordato dosyasında verilen tedbir kararından ötürü tahsil edilemediğini, faturalar ve hesap raporunda da görüleceği üzere ortak girişimin konkordato başvuru tarihi itibariyle müvekkili şirkete 132.551,14.TL borçlu olduğunu, davalıların daha sonra 2.424,05.TL ödediğini ve borcun 130.127,10.TL.'ye indiğini, davalıların müvekkilinin alacağından müteselsilen sorumlu olduklarını; gerçek kişi davalının müvekkiline verdiği ve kayıtlara işlenen çeki inkar etmesinin hukuken olanaklı olmadığından, çek bedeli dışında kalan 73.037,05 TL.'lik kısımının reddettiğini, red gerekçesi olarak da diğer davalının ileri sürdüğü mesnetsiz gerekçelere dayandığını, oysa davalıların adi ortaklığın borçlarından müteselsilen sorumlu olduğunu bilmelerine rağmen durumu gizleyip borçlarını inkar ettiklerini, sonuç olarak davalı şirketin müvekkilinin alacağının tamamını, davalı gerçek kişinin ise 73.037,05-TL tutarını kabul etmemesinin maddi gerçek ile usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin alecağı İİK anlamında çekişmeli hale geldiğinden bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını belirterek; açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. & ... İnş. Müh. Ortak Girişimi'nden olan toplam 130.127,10 TL.'lik bakiye alacağının, ... $7.090,05 TL tutarlı çeki ve neticesinde toplam borcun bu tutardaki kısmını kabul etmiş olduğundan itiraz ettiği 73.037,05 TL için ve... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. borcun tamamına itiraz etmiş olduğundan 130.127,10 TL için dava ve taleplerinin kabulüyle davalı borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile taraflar arasında 03.03.2017 terihinde "Hazır Beton Alım Sözleşmesi" imzalandığını, müvekkilleri ... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ... olarak 01.10.2018 tarihinde Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/701.E. sayılı dosya ile konkordato başvurusu yapıldığını, 01.10.2018 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, konkordato tasdik yargılamasının devam ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği 30.11.2018 keşide tarihli çekin 01.10.2018 tarihinden önceki borçlara ilişkin olarak keşide edildiğinden konkordato projesinde de yer aldığını ve yargılama devam ettiğinden ödemenin yapılamadığını, konkordato tasdik kararı verildikten sonra konkordato projesine uygun olarak ödemenin yapılacağını, davacı tarafın konkordato geçici mühlet tarihi olan 01.10.2018 tarihinden önceki alacaklarına ilişkin olarak, 29.05.2019 tarihinde alacak kaydı talep dilekçesini sunduğunu, talebe karşılık olarak konkordato komiser heyetinin, bahsi geçen çek kaydınım yapılmasına ve çek dışındaki alacağın “adi ortaklık” borcu olmasından ve adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin yapılmamasından dolayı cari borç hesabı da kayıtlar da olmadığından besaba katılmamasına karar verdiğini, karar üzerine davacı tarafın Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/701 E.sayılı dosyasma itiraz ettiğini ve Mahkemece “çekişmeli hale gelen alacağın her iki borçlu yönünden 75.499.99 TI. tutar oranında hesaba katılmasına” karar verdiğini ve bu ara kararı doğrultusunda konkordato komiseri heyeti tarafından hazırlanan raporlarda her iki müvekkil bakımmdan da alacak kaydı yapıldığını, belirtilen bu alacak kaydının da konkordato projesine dahil olduğunu, konkordatonun tasdikinden sonra konkordato projesine uygun olarak ödemelerin yapılacağını, davacı tarafın konkordato mühleti içerisinde ise müvekkillerden alacağının bulunmadığını, konkordato mühleti içerisinde sözleşme gereği alınan beton bedellerinin peşinen ödendiğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafın bu davayı müvekkillerine yöneltmesinde hukuki yararı bulunmadığını, zira davacı tarafın iddia ettiği çek alacağı ile konkordato mühletinden önceki beton alımına ilişkin alacağın konkordato projesine tabi olduğunu, konkordato tasdikinden sonra konkordato projesine uygun olarak ödemelerin yapılacağını: böylece somut olayda dava şartı eksikliğinden dolayı red kararı verilmesi gerektiğini, benzer ihtilafta Yargıtay HGK.'nun 01.10.2019 tarih, 2015/21-3366 E., 2019/987 K.sayılı hükmünde de, “Dava açmakta hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açma hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca açılacak davanın, ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin hakkına ulaşmak için mahkeme kararını o an için gerekli olması durumunda hukuki yurarın olduğundan söz edilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez” şeklinde hüküm tesis edildiğini belirterek; hukuki dayanaktan yoksun ve dava şartı eksikliğinden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; ticari ilişkiden kaynaklı alacağa ilişkin davadır.
Taraflar arasında 08.03.2017 tarihinde Hazır Beton Alım Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin konusu, alcının Kırşehir ili, Merkez ilçesi, Kayabaşı Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi 1126 adet konut, 2 adet aile sosyal tesisi inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi projesini, yapım işleri bünyesinde alıcının ihtiyaç duyduğu hazır betonun tamamının satıcı tarafından üretilerek alıcı tarafından satın alınmasının karşılıklı olarak kabul ve taahhüt etmesidir. Satıcı alıcının talebine uygun olarak ürettiği betonu mezkur proje kapsamında alıcının göstereceği yere dökmeyi kabul ve taahhüt eder.
Beton fiyatları sözleşme ile tespit edilmiştir. Buna göre koruma şapı m3 fiyatı 78 TL, gro beton 75.TL, C16/20 79.TL, C20/25 82.TL, C25/30 86.TL, C30/35 92.TL olarak tespit edilmiştir. Satıcı tarafından fatura kesim tarihleri ayın 7, 14, 21, 28 ve son günüdür. Dökülen betonlar, fatura edilip, asıl nüshaları alıcının merkez adresine ulaştırılır. Alıcı 15'er günlük dönemler için çek vererek ödemesini gerçekleştirecektir. Taraflar sözleşmeden keyfi şekilde vazgeçerse ya da mücbir sebep haricinde edimlerini yerine getirmezlerse 250.000.TL cezai şart bedeli ödemesi yapacaklardır.
Davacı tarafından sözleşme konusu edimler yerine getirilmiş, betonarme çimentolar fatura karşılığı davalıların işletmelerine teslim edilmiştir. Buna rağmen borç ödenmemiştir. Alacak cari hesaplara da kaydedilmiş, takibi sağlanmıştır. Alacak miktarı bilirkişi raporu ile araştırılmış,
05/01/2022 tarihli bilirkişi raporundan özetle, dosyaya suretlerinin sunulan faturalarla uyumlu bulunan cari hesap rapor çıktısına göre davalılar ... ve ... İnşaat Turtun San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin, davacı ... Çimento San. ve Tic A.Ş.'ne, 19.11.2018 tarihi itlbariyle 130.127,10TL.'lik borçlarının bulunduğu ve anılan borca mahsuben davalılardan ...'a ait olup, davalıların oluşturdukları adi ortaklık tarafından davacıya ciro edilen çekin de (konkoardato mühlet kararı gereği) ödenmemesi nedeniyle alacak miktarına mahsuben bir ödeme de yapılmadığından, asıl alacak miktarının dava tarihi ve raporumuzun düzenlendiği tarih itibarı ile de 130.127,10 TL olduğu belirlenmiştir. Böylece dosyada mevcut olup tarafımızca incelenip değerlendirilen belge ve kayıtlara ve özellikle usulünce düzenlenip, yine usulünce davacının yasal defterlerine kaydedilen ve cari hesap ekstresinde de tanzim edilen bilgilere göre davacı şirketin, davalıların oluşturdukları... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, & ... İnş. Müh. Ortak Girişimi'nden toplamda 130.127,10 TL.'lik bakiye alacağının bulunduğu tarafımızca da hesap ve tespit edilmiştir. Bu durumda davacı şirketin, davalıların oluşturdukları adi ortaklıkta var olduğu yazılı belgeterle kanıtlanan bu alacağını, (yukarıda özetlenen yasal hükümler ile yine özeti verilen Yargıtay emsal kararı gerekçesi çerçevesinde) davalı ortaklardan doğrudan isteyip isteyemeyeceği ve isteyecekse koşullarının ne olacağı hususu hukuki değerlendirme gerektirdiğinden ve bu değerlendirmeyi yapmak Sayın Mahkemenin yetkisinde olup, bilirkişi olarak bu yönde bir değerlendirme yapamadığımızdan, sorumluluk ve tahsil hususuna dair bir kanaat sunamamaktayız." şeklinde tespit ve değerlendirme bildirmişlerdir.
Davacı tarafından sözleşme ile üstlenilen edimler yerine getirilmesine rağmen davalılarca borcun ödenmediğinin sabit olduğu, davalılardan ...'un borcun kısmi olarak kabul edildiği, diğer davalı... İnş. Tarafından borcun tamamının kabullenilmediği, bilirkişi raporuyla alacağın varlığı ve miktarının tespit edilmiş bulunduğu, bilirkişi raporunun açık ve ayrıntılı bulunması nedeniyle hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 130.127,10-TL tutarındaki alacağın (73.037,05-TL'sinin ...'dan tahsilde tekerrür olmamak üzere müştereken ve müteselsilen alınmasına) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 8.888,98-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.222,25-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.666,73-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 16.312,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 2.222,25-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 84,20-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 4.360,85.TL'nin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri'nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2022
Katip ...



Hakim ...

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.