
Esas No: 2013/16332
Karar No: 2014/599
Karar Tarihi: 20.01.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/16332 Esas 2014/599 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2012/69-2013/203
Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 1999 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, davalının 3. bir şahısla ilişkisinin olduğunu ve bu ilişkiden çocuğunun olduğunu, davalının müvekkiline karşı ilgisiz kaldığını son olarak eşyalarını da alarak evi terk ettiğini, müvekkilinin hiç bir gelirinin olmadığını ailesi ile birlikte yaşadığını, davalının ise şoförlük yaparak geçimini sağladığını belirterek, müvekkili lehine aylık 1.500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; ekonomik durumunun çok kötü olduğunu, taksicilik yaparak geçimini sağladığını, annesi ile birlikte oturduğunu, kusurlu yanın davacı olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek, aylık 800,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından; takdir edilen nafakanın çok yüksek olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış olan tedbir nafakası istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.
Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.
Somut olayda; dosyadaki belge ve bilgilerden, kolluk araştırmasına göre davalının taksi şoforlüğü yaptığı, aylık gelirinin 150-200 TL olduğu annesi ile birlikte oturduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece; davalının sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapılarak tüm gelir ve mal varlığı tesbit edilerek, tesbit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.