Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1388
Karar No: 2015/3617
Karar Tarihi: 13.05.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/1388 Esas 2015/3617 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/1388 E.  ,  2015/3617 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine, müdahilin davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar-karşı davacılar vekilince duruşmalı, davacı-karşı davada davalı kooperatif vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar-karşı davacılar vekili avukat ... ve asli müdahil vekili avukat ... ile davacı-karşı davalı vekili avukat ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshedildiğini ileri sürerek, davacı yüklenicinin yaptığı imalatların bedeli ile davalılar adına yaptığı harcamaların tahsilini; karşı davada arsa sahipleri vekili, şantiye binasının kaldırılması, arsaların eski hale getirilme bedelinin ve değer kaybının tahsilini; asli müdahil vekili ise, davacı yüklenici ile proje çizim sözleşmesi yaptıklarını buna göre davalı arsa sahiplerinin davacı yükleniciye ödemeleri gereken proje bedelinin müdahile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamından asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ve müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı- karşı davalı yüklenici Kooperatif vekili ile davalılar-karşı davacılar arsa sahipleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ileri sürülen temyiz nedenlerine göre temyiz eden taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında 30.10.2005 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, ne var ki bu sözleşme mahkeme kararı ile feshedilmiş verilen fesih kararı 26.12.2011 tarihinde kesinleşmiştir.
    Davacı-karşı davalı yüklenici, sözleşme nedeniyle yaptığı masrafların tahsilini istemiş, davalı arsa sahipleri ise, yüklenici tarafından yapılan hafriyatların kaldırılması ve arsanın bu nedenle uğradığı değer kaybının, kira ve cezai şart bedelinin tahsili ile kurulan şantiye binasının kaldırılmasını talep etmiştir.
    Fesihte yüklenicinin kusurlu olduğu verilen mahkeme kararıyla kesinleşmiştir. Davalı arsa sahiplerinin fesihten sonra bir başka yüklenici ile anlaştıkları, davacı yüklenicinin sözleşme konusu 46418 ada 1 numaralı parsel üzerine tek blokluk inşaat yapmak üzere 26.08.2009 tarihinde yapı ruhsatı aldığı, diğer parsel olan 46419 ada 1 numaralı parsel için yapı ruhsatı almadığı, yeni yüklenici tarafından ise 46418 ada 1 numaralı parsel üzerine dört blok halinde inşaat yapılmak üzere yeniden proje çizdirildiği, onaylatıldığı ve yapı ruhsatı alındığı; 46419 ada 1 numaralı parsel için de üç blokluk inşaat yapımı için ayrı ruhsatla izin alındığı anlaşılmaktadır.
    Az yukarıda değinildiği gibi, öncelikle, yüklenici tarafından sadece 46418 ada 1 numaralı parsel için düzenlenen projeler, sözleşmenin yüklenicinin kusuru nedeniyle feshinden sonra uygulanmamış, tamamen başka projeler hazırlanarak arsa üzerinde dört blok halinde inşaat yapımına başlanmıştır. Bu haliyle, istem konusu proje bedelleri, kullanılamaması nedeniyle arsa sahiplerinden istenemeyeceği gibi, buna bağlı olan hiçbir harç ve masrafın da hüküm altına alınması mümkün değildir.
    Bunun yanında, davacı yüklenici tarafından 46418 ada 1 numaralı parsel üzerine tek bina yapılması konusunda ruhsat alınmasına rağmen, üç blok için temel kazısı yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu üç temel için de bedele hükmedilmekle beraber, 46419 ada 1 parsel için herhangi bir hafriyat hesabı yapılmamıştır. Oysa, bu parselde hali hazırda üç blok yapılacak olup, burada açılan dört adet temel kazısı mevcuttur. O halde, bu temel kazılarının üçünün bedelinin yeni inşaat yapılırken kullanılabilmesi halinde, hüküm altına alınması zorunludur. Bu parselde fazladan açılan bir hafriyat yerinin ise tekrar doldurulması gerektiğinden bedelinin yüklenici alacağından mahsubu gerekir. Ancak, mahkemece tam tersine indirilmesi gereken bu bedel davacı yüklenici alacağına eklenmiştir.
    Yine, davacı yüklenici, inşaatla ilgili olarak yapı ruhsatı alabilmek için imar yolu açtığını ileri sürerek bedelini talep etmiştir. Ne var ki, yargılama öncesi davacı yüklenici tarafından .... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/54 Değişik iş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda yapılan yol miktarının 6529.23 metrekare olduğu belirlenmiş, yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporunda ise aynı imalat 9152 metrekare olarak saptanmıştır. Mahkemece, bu husuta, feshin kesinleştiği 2011 yılı serbest piyasa rayiçlerine göre hesap yaptırılması yerinde ise de, yolun miktarı yönünden ortaya çıkan uyuşmazlık giderilmeden hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    Keza, hükme esas bilirkişi raporunda, yapı denetim hizmet bedeli adı altında alacak belirlenmiş ise de, dayanağı ve neye göre hesaplandığı açıklanmamış, bu konuda bilirkişi raporu denetime elverişli görülmemiştir.
    Bununla birlikte, davacı, talep ettiği alacağına avans faizi uygulanmasını istediği halde, sözleşme konusun iş, ticari iş niteliğinde bulunmasına karşın 3095 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca kabul edilen alacağa avans faizi uygulanması gerekirken yasal faiz yürütülmesi hatalı olduğu gibi davalı arsa sahipleri paydaş oldukları halde payları ile sorumlu tutulmaları gerekirken bu husus nazara alınmadan hüküm tesis edilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Son olarak, proje müellifi mimar, davaya asli müdahil olarak katılarak, proje bedelini hem yüklenici hem de arsa sahiplerinden talep etmiştir. Yukarıda izah edildiği gibi, projenin arsa sahiplerinin yararına olmaması bir yana, aksi düşünülse dahi bedelinin ancak asli müdahilin akidi olan yükleniciden isteyebileceği gözden kaçırılarak karar verilmesi de doğru olmamıştır. Kabule göre de, proje bedeline hem asıl davada yürütülen alacak içinde hükmedilmesi hem de asli müdahil yönünde kimden tahsil edileceği belirtilmeksizin ayrıca tahsile karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı- karşı davalı yüklenici Kooperatif vekili ile davalılar-karşı davacılar arsa sahipleri vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı kooperatiften alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara, 1.100,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı kooperatife verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi