Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1182 Esas 2018/962 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1182
Karar No: 2018/962
Karar Tarihi: 05.02.2018

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/1182 Esas 2018/962 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedilmiş ve yerel mahkemenin verdiği hüküm bozulmuştur. Kararda, sanığın daha önce 3 aydan fazla süreli kasıtlı suçtan mahkum olmaması nedeniyle cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlarının uygulanması talebinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmadığı ve yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu karara ilişkin kanun maddeleri: TCK'nın 51., 50. ve 53/1-b, CMK'nın 230/1-d ve 231/5-6. maddeleri ile 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231. maddesinin 8. fıkrasıdır.
18. Ceza Dairesi         2016/1182 E.  ,  2018/962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Suç tarihine göre 3 aydan fazla kasıtlı suçtan mahkumiyetleri bulunmayan sanığın, duruşmada alınan beyanındaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 51. maddesindeki ertelemeyi ve TCK"nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımları da kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususlarda, kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
    2- Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmaması ve 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki yasal düzenlemenin de suç tarihinde yürürlükte bulunmaması karşısında, CMK"nın 231/6. maddesi uyarınca, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapıldıktan sonra, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “Sanık hakkında önceden verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş hüküm bulunduğu” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle, CMK’nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05.02.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.