19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9571 Karar No: 2020/12665 Karar Tarihi: 12.10.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9571 Esas 2020/12665 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davanın temyiz isteği incelenmiştir. UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanığın aynı suçtan açılan başka bir dava dosyasının da bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle yerel mahkemece, sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi için TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanıp uygulanmamasının tartışılması gerekmektedir. Ayrıca, 5607 sayılı Kanun'a eklenen düzenlemelerin de sanık lehine hükümler içerdiği, bu nedenle uygulama yapma görevinin yerel mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. Son olarak, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyet halinde hak yoksunluklarına hükmedilmesi durumunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Detaylı kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nin 43/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 61 ve 62. maddeleri, 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi ve geçici 12. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/9571 E. , 2020/12665 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- UYAP ortamında yapılan araştırmada 03/11/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Ankara Batı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/1241 Esas sayılı derdest davanın bulunduğunun anlaşılması karşısında; Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu, 2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması, 3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.