16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/205 Karar No: 2018/1993 Karar Tarihi: 21.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/205 Esas 2018/1993 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/6-9, 63. maddelerine göre Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararının, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğrultusunda onanmasıyla sonuçlanmıştır. Kararda, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5 (Silahlı terör örgütüne üye olma suçu), TCK'nın 62 (Ceza mahkumiyeti sonucu doğan hükümler), 53 (Ceza yargılamasında ispat yükümlülüğü), 58/6-9 (Ceza muhakemesinde katılan veya müdafiinin talepleri), 63 (Tutuklama nedenleri).
16. Ceza Dairesi 2018/205 E. , 2018/1993 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/6-9, 63. maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına dair Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.05.2017 tarih ve 2017/62 E.-2017/102 K. sayılı hükmüne yönelik İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.