Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, suç tarihi itibariyle 12 yıllık olağanüstü zamanaşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden deneme süresinde işlenen suç tarihine kadar geçen durma süresi de eklendiğinde inceleme tarihinde dolmadığı, bu nedenle tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; A-Sanığa yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, B-Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Hakaret suçunun, haksız tahrik altında işlendiğinin kabulü karşısında; özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK"nın 129. maddesi yerine, genel tahrik kurumunu düzenleyen aynı Kanunun 29. maddesi ile hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında düzenlenen iddianame ile katılan Halil Sarıtaş"a yönelik hakaret suçundan dava açıldığı, diğer mağdurlara yönelik hakaret suçlarından şikayet olmadığı gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığında dair karar verildiği, gerekçe de bu hususa değilmesine rağmen sanık hakkında TCK"nın 43/2. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı ve sanık ... Sarıtaşın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.