12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6848 Karar No: 2019/9509 Karar Tarihi: 26.09.2019
Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/6848 Esas 2019/9509 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/6848 E. , 2019/9509 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Yaralama Hüküm : TCK nın 89/1, 89/2-b, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; Olay gecesi sanığın sevk ve idaresindeki otomobille, aydınlatması bulunan, 3.5 metre genişliğinde ve dar yol vasfında olan, bölünmüş ve tek yönlü cadde üzerinde ters yönde seyrettiği sırada, sanığa göre karşı yönden ve kendi yolunda seyreden katılan idaresindeki motosiklet ile karşılıklı olarak yol ortalarında çarpıştıkları olayda; sanığın tek yönlü olan yolda gidiş istikametine göre ters yönde seyretmek suretiyle sebebiyet verdiği kazada bilinçli taksir koşullarının oluştuğunun ve sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2018/4-394 Esas- 2018/478 Karar sayılı ilamında; ""6763 sayılı Kanunun uyuşmazlık konusunu ilgilendiren fıkralarının gerekçesinde; söz konusu yasal değişikliğin uzlaştırmanın yöntemine ilişkin olduğu ve bu değişikliklerle uzlaştırma kurumunun başarısını olumsuz etkileyen sakıncaların giderilmesinin ve bu alanın disipline edilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır. CMK"nın 253. maddesinin 18. fıkrasında ise uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kalması hâlinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda soruşturma evresinde tarafların kabul etmemeleri nedeniyle sonuçsuz kalan uzlaştırmanın maddi ceza hukuku boyutunu ilgilendirmeyen, münhasıran uzlaştırma yöntemine yönelik olması nedeniyle usule ilişkin olduğu konusunda kuşku bulunmayan değişikliğin, derhal uygulama ilkesinin zorunlu bir gereği olarak daha önce usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesini gerektirmediği kabul edilmelidir."" hususunun belirtilmiş olması karşısında; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesinin 1. fıkrası gereğince uzlaştırma işlemlerinin aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için hükmün bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan taksirle yaralama suçunun hüküm tarihinden önce de uzlaşma kapsamında olduğu, dosya içeriğinden taraflar arasında uzlaşmanın gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, bir fayda sağlamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağı anlaşıldığından iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura ve hükmün bozulması istemine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA; 26.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.