19. Hukuk Dairesi 2016/4057 E. , 2016/10417 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2015
NUMARASI : 2015/847-2015/803
ASIL VE BİRLEŞEN
DOSYA
DAVACILARI : ....
ASIL DOSYA
DAVALISI : ....
BİRLEŞEN DOSYA
DAVALISI : ....
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-istirdat-alacak davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacıları vekili ile birleşen dosya davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin borçlarına karşılık dava dışı ...."a 22.120 TL bedelli çeki ciro yolu ile devir ettiklerini, dava dışı ...."un da çeki davalı ...."a verdiğini, çek bedelinin ödenmiş olmasına rağmen icra takibi yapıldığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitini, fazladan ödenen 32.000 TL"nin istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı .... vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, çek bedelinin ...."a ödendiğini ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitini, fazladan ödenen 32.000 TL"nin istirdadını talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalısı ..... vekili, 2.120 TL dışında ödeme olmadığını, bu ödemenin de davaya konu çek dışındaki başka alacaklarına ilişkin bulunduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin ... tarihli ve ... E. - .... K. sayılı ilamı ile; "1- Asıl davanın davalısı .... vekili ile birleşen davanın davacıları vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz incelemesinde, dava konusu çekle ilgili olarak ......Asliye Ceza Mahkemesi"nin ....E. sayılı dosyasında davalı .... yönünden bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, bedeli tahsil edilen çeki tahsil edildikten sonra icra takibine koyduğu gerekçesiyle mahkumiyet hükmü verildiği ve kararın kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. BK"nın 53. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi) maddesi uyarınca ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından mahkemece belirtilen ceza davasında verilen karar dikkate alınarak menfi tespit talebinin kabulüyle ödenen miktarın tamamının istirdadına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Birleşen davada davalı ..... vekilinin temyizine gelince, davacıların birleşen davada davalı ......"a icra takibi dışında haricen makbuz mukabili 08.04.2003 tarihinde 2.120 TL ödedikleri anlaşılmaktadır. Davalı ....."un icra takibinde alacaklı sıfatı yoktur. Bu ödeme İİK"nın 72/7. maddesi kapsamında istirdat davasına konu bir ödeme olmayıp sebepsiz iktisap hükümlerine tabi bir ödemedir. Davanın hukuki yorumu mahkemeye ait olup sebepsiz iktisap hükümlerine göre, ödeme tarihi ve davanın açıldığı tarih gözetilerek uyuşmazlığın çözümü gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile ödenen miktarın tamamının istirdadına, birleşen davada ise 2.120 TL"lik harici davacı ödemesinin birleşen dosya davalısı ...."dan sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsiline karar verilmiş, davacı vekilinin talebi üzerine ek karar ile hüküm fıkrası tavzih edilmiş, hüküm ve ek karar asıl ve birleşen dosya davacıları vekili ve birleşen dosya davalısı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Hüküm fıkrası HMK"nın 297. maddesine uygun olarak yazılır. Hükmün tashihi HMK"nın 304. maddesi, tavzihi ise HMK"nın 305. maddesine göre yapılır. Mahkemece davacılar vekilinin 23.12.2015 tarihli dilekçesi kapsamında hüküm fıkrasının vekalet ücretine yönelik talebi kabul edilerek düzeltilmiştir. Ne var ki, bu işlem bir maddi hata olmayıp hüküm fıkrasının değiştirilmesi niteliğinde olup, hüküm fıkrası tashih veya tavzih yoluyla değiştirilemez. Diğer yandan davalı vekilinin istifa etmiş olması da davalı lehine vekalet ücreti takdirine engel değildir. Bu nedenlerle 24.12.2015 tarihli ek kararın bozulması gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen dosya davacıları vekilinin tüm temyiz itirazları ile birleşen dosya davalısının yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 24.12.2015 tarihli ek kararının davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden birleşen dosya davalısından alınmasına, 10/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.