11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8779 Karar No: 2017/2743 Karar Tarihi: 12.04.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8779 Esas 2017/2743 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2015/8779 E. , 2017/2743 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın ana bayi olarak hizmet verdiği Orsan İletişim şirketinin işletmecisi/yetkilisi olarak katılan adına sahte abonelik sözleşmesi ile GSM hattı çıkarttığı iddiası ile açılan kamu davasında; sanığın abonelik işlemini onaylayarak GSM şirketinin genel merkezine gönderdiği, sözleşmeyi düzenlediğini savunduğu ... isimli alt bayiinin sözleşme tarihinden önce vefat etmiş olması ile sözleşme üzerinde ismi yada alt bayi olarak ismi, adına atfen atılmış imzasının bulunmadığı ve suçtan kaynaklanan menfaatin sanığa ait olacağı cihetle, suçun sübut bulduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 2 ) Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekliliği, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.