20. Hukuk Dairesi 2015/10787 E. , 2017/3423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 11.06.2014 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin maliki olduğu ...ili merkez ilçesi ... köyü 576 parsel sayılı taşınmazın ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/677 E. - 2013/307 K. sayılı ilamıyla orman olduğu gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapusunun iptaline karar verildiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 1.000.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 05.02.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 260.935,64.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı Hazine; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne, toplam 260.935,64.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1960 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 576 parsel sayılı 5.167,50 m2 yüzölçümündeki taşınmazın mütegayyip eşhastan kalan yerlerden olduğu belirtilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra el değiştirmeler sonucu 13.03.1990 tarihinde satış yoluyla davacıya geçtiği, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/677 E. - 2013/307 K. sayılı ilamıyla 576 parselin kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesine karar verildiği, temyiz üzerine tapu iptali ve tescile ilişkin hükmün onanarak 17.03.2014 tarihinde kesinleştiği, hükmün elatmanın önlenmesi yönünden bozulduğu, elatmanın önlenmesi isteğinin reddine ilişkin kararın 11.09.2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 11.06.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Nevar ki; hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazın sulu arazi niteliğinde bulunduğu üzerinde 20-25 yaşlarında 235 tane karışık meyve ağaçlarının olduğu, kapitilizasyon faiz oranının %4 alındığı belirtilerek 2 yıl itibariyle bezelye, domates ve karpuz münavabesinin uygun görüldüğü açıklanıp m2 birim fiyatı 38,35.-TL"den 198.173,62.-TL tazminat tespit edilmiş, üzerindeki 235 karışık meyve ağaçları yönünden ise Junge yöntemi ile 62.762,02.-TL tazminat tespit edilerek dava tarihi itibariyle toplam 260.935,64.-TL tazminat belirlenmiştir.
Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın verim çağında kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğu anlaşıldığı halde zemin yönünden net zirai gelir yöntemiyle, üzerindeki meyve ağaçları yönünden ise Junge yöntemi ile ayrı ayrı tazminatın belirlenip toplamına hükmedilmesi doğru değildir.
O halde çekişmeli taşınmaz kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğundan 2014 yılına ilişkin meyve ağaçlarının dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri il tarım müdürlüğünden getirtildikten sonra karışık meyve bahçesi geliri üzerinden net zirai gelir yöntemiyle tapusu iptal edilen tapu sahibinin gerçek zararının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi kurul raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.