11. Hukuk Dairesi 2015/12996 E. , 2017/936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/07/2015 tarih ve 2015/254-2015/343 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında Stutgart Asliye Hukuk Mahkemesi 12.Sivil Hukuk Dairesi"nde verilen hükmün kesinleştiğini, hükmün tanıma ve tenfizi için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/466 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın reddine karar verildiğini ve ilamın Yargıtay onaması ile kesinleştiğini, bunun üzerine Alman Mahkemesine başvurularak davalıya Lahey Sözleşmesi"ne uygun gerekçeli kararın tebliğ edildiğini, davalı firmaya 04.04.2014 tarihinde bakanlık vasıtasıyla Lahey Sözleşmesi"ne uygun tebligat yapıldığını, davalının yabancı mahkeme kararına itirazda bulunduğunu, itirazın reddedildiğini, nihai kararın davalı vekili Av...."a tebliğ edilerek 05.03.2015 tarihinde kesinleştiğini, Federal Almanya Cumhuriyeti Stutgart Asliye Hukuk Mahkemesi 12. Sivil Hukuk Dairesi"nin 12 O 319/6 sayılı ve 25 Temmuz 2006 tarihli kararının ve yargılama masraflarına ilişkin kararının tenfizini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili yabancı mahkeme ilamın kesinleşmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, yabancı ilamın Anayasa"nın 10 ve 141. maddelerine ve maddi ve usul hukukumuzdaki kamu düzeni kurallarına aykırı olduğu, yabancı mahkeme kararının illiyet rabıtasından yoksun olduğunu, mahkeme kararının adi posta yoluyla tebliğ edildiği, daha sonra Lahey Sözleşmesi"ne göre tebliğ edildiği, bu tebliğ üzerine karar itiraz etmemiz üzerine mahkeme kararının kesinleştiğini beyanla itirazımız reddedilmiş, yüksek mahkeme kararı onamış, savunma hakkımız elimizden alınmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre dava konusu yabancı mahkeme ilamı 04.04.2014 tarihinde Lahey Sözleşmesi uyarınca davalıya tebliğ edildiği, tebliğ üzerine davalı tarafından yabancı mahkeme nezdinde temyiz yoluna başvurulduğu ancak yabancı mahkeme kararının 10.08.2006 tarihinde postaya verilmek suretiyle tebliğ edildiği tarihi esas alarak itiraz süresinin bittiği gerekçesiyle davalının temyiz istemini reddettiği anlaşılmış olmakla Türkiye ile Almanya arasında 28.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1965 tarihli Adli Yardımlaşmaya İlişkin Lahey Sözleşmesi hükümleri gereğince tebligatların diplomatik yolla yapılacağının kararlaştırıldığı, bu yolla tebliğ edilmeyen bir yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.