23. Hukuk Dairesi 2014/9104 E. , 2015/3603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı şirket vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ..."nün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan yüklenici ... arasında düzenlenen 24.05.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline 2,5 adet daire verilmesi, bunun yanında yapı ruhsatı alınarak hafriyata başlanmasından sonra arsa sahibince 50.000,00 Euro ödenmesi halinde ek olarak 1,5 daire daha verilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin 26.08.2010 günlü ihtarla bedeli karşılığı verilmesi gereken daireleri istediğini, ihtara cevap veren davalı şirketin, müvekkilinin 05.08.2010 günlü ihtarla temerrüde düşürüldüğünü bildirdiğini, ancak davalıların ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek, A blok 9. Kat 35 no"lu nolu bağımsız bölümün tamamı ile 33 nolu bağımsız bölümün 1/2 payının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, aksi halde dairelerin rayiç değeri karşılığı şimdilik 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 25.03.2014 tarihli ıslahla dairelerin rayiç bedeli karşılığı 191.250,00 TL ile eksik ve kusurlu işler ve fefaset farkı için 125.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, sözleşmenin davalı şirketi temsilen diğer davalıca imzalandığını, sözleşme uyarınca bedeli karşılığı verilecek 1,5 dairenin bedelinin ödenerek alınması için keşide edilen 05.08.2010 tarihli ihtarın sözleşmedeki adresine tebliğine rağmen yükümlülüğün yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; arsa payı karşılığı inşaat sözlemesinin davacı arsa sahibi ile davalı şirketi temsilen davalı ... arasında düzenlenmesi nedeniyle davalı ..."in pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, sözleşme uyarınca arsa sahibinin yapı ruhsatı alınarak hafriyata başlanmasından itibaren 50.000,00 Euro ödemesi halinde 1,5 daire daha alacağı, maddede kesin vade kararlaştırılmadığından arsa sahibinin usulüne uygun ihtarla temerrüde düşürülmesi gerektiği, yüklenici şirketçe keşide edilen 04.08.2010 tarihli ihtarın usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinden arsa sahibinin temerrüde düşürülmediği, tapu kaydının dava dışı kişi adına kayıtlı olması nedeniyle iptal edilemeyeceğinden arsa sahibince hak edilen 1,5 adet dairenin dava tarihindeki rayiç değerinden ödenmesi gereken döviz cinsi miktarın dava tarihindeki değerinin mahsubu sonucu davacının 92.185,00 TL alacağı bulunduğu, ıslahta istenilen miktarın bir kısmının dava konusu olan dairenin rayiç değerine ilişkin olmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, diğer davalıya yönelik davanın kısmen kabulü ile 92.185,00 TL" nin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlmaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı şirket vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunanlar yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin birbirlerinden alınarak yekdiğerine verilmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY YAZISI-
Davanın dayanağı 24.05.2004 günlü düzenleme arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, davacı arsa sahibi ... ile bizzat (kendi nam ve hesabına) davalılardan ... arasında imzalanmış olup, noterde yapılan kimlik tespitinde de sözleşmenin yüklenici tarafında bizzat ..."in yer aldığı belirlenmiştir. Sözleşmeyi, anılan davalının şirket adına imzaladığına veya onun adına hareket ettiğine dair noterlikçe yapılan bir tespit bulunmadığı gibi, ibraz edilen herhangi bir imza sirküleri de bulunmamaktadır. Bu itibarla sözleşme kapsamı içinde davalı şirketin adının geçmesi, sözleşmenin şirketle yapıldığı anlamında yorumlanamaz. Ne var ki tüm taraflarca şirketin de sözleşmeyle yükümlülük altına girdiği benimsendiğine göre şirketin aleyhine hüküm tesisi yerindedir. Fakat az yukarıda açıklanan nedenlerle, düzenleme-resmi sözleşmeye taraf davalı ..."in de şirket yanında davacıya karşı sorumlu tutulması gerekir.
İzah ettiğim sebeplerle, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi kararına katılmıyorum.