4. Hukuk Dairesi 2014/10687 E. , 2015/7315 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/09/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, taksirle yaralanmaya neden olmaktan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece manevi tazminat isteminin bir bölümü kabul edilmiş, karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, kızları ..."ın hayvan otlatırken tel örgüsünün yıkılmış olmasından dolayı girdiği davalıya ait fabrika binasının bahçesinde ucu açıkta bırakılan bir elektrik kablosuna dokunması nedeni ile akıma kapılarak yaralandığını ve sakat kaldığını beyanla uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, kusuru ve sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkemece, davacı küçük ..."ın Adli Tıp Kurumu raporuna göre kalıcı bir arıza kalmadan iyileştiği anlaşıldığından maddi tazimat isteminin reddine, küçüğün yaralanması nedeni ile hastanede tedavi gördüğü ailesinin büyük üzüntü yaşadığı, davalının kazayı önleyebilme imkanı bulunmasına rağmen duyarsız davrandığı kabul edilerek anne, baba ve kardeşler ile birlikte küçük ... için talep edilen manevi tazminat isteminin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 56. maddesine göre Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
a) Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı küçük ..."ın yaralanması nedeni 6 gün hastanede yatarak tedavi gördüğü, olaydan yaklaşık bir yıl sonra verilen raporda sağlam olduğunun bildirildiği, üç yıl sonra verilen raporda sol el birinci parmakta yanık skar dokusu mevcut olduğunun bildirildiği, Adli Tıp Kurumunun 28 Aralık 2012 tarihli raporunda ise yaralanmanın fonksiyonel bir araz bırakmadan iyileştiği, iyileşmenin bir aya kadar uzayabileceği, yanık skarın ameliyatla kısmen iyileşebileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı ..."ın yaralanmasının hayati tehlike oluşturmadığı, kalıcı bir arıza bırakmadan iyileştiği, doktor raporlarına göre tarif edilen yaralanmanın derecesi dikkate alındığında davacı kardeşleri ..., Beril Kılıç, ..., ... ve ..."ın talep ettikleri manevi tazminat isteklerinin yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca reddi yerine kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b) Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi (818. sayılı BK 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihaaı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince, olayın meydana geliş biçimi, tarafların kusur oranı, olay tarih ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı küçük ... ve annesi ... ile babası ... yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde bir manevi tazminat ödetilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.