Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takip borçlusunun borcundan dolayı tapuda 3. şahıs adına kayıtlı taşınmazın haczine yönelik icra müdürü kararı bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olup İİK’nun 16/2. maddesi gereği şikayet süreye tabi değil ise de somut olayda 17.4.2001 tarihinde taşınmazdaki borçlu hissesine haciz konulmuştur. Taşınmaz haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olduğundan icra müdürünün haciz işleminde usulsüzlük yoktur. HGK nun 7.4.2004 tarih 2004/12-210, 2004/208 sayılı kararı). Şikayetçinin borçlu adına açtığı tescil davası sırasında verilen tedbir kararı tapuda rızai satışları önleyici mahiyette olup icra yolu ile satışa engel değildir, Kaldı ki tescil davası sonunda taşınmazın üzerindeki hacizlerin devamına karar verilmiştir. İlamdaki bu hüküm mahkeme kararı ile kaldırılmadığı sürece haciz işlemi şikayetçi içinde geçerlidir.
Bu nedenlerle şikayetin esastan reddi gerekirken süreden ret kararı verilmesi isabetsiz ise de sonuçta istek reddolunduğundan sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA),12.20 YTL onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 8.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.