Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/19-109
Karar No: 2012/290
Karar Tarihi: 11.04.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/19-109 Esas 2012/290 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket ile davacı arasında bayilik sözleşmesi yapılmıştır. Davacı, davalının ödemediği bir mal bedeli nedeniyle başlattığı icra takibine davalı itiraz etmiştir. Davacı, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalının borcunu ödediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, sözleşmenin hükümleri ile ilgili daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Yerel mahkeme, önceki kararında direnince, davacı vekili temyize gitmiştir. Ancak, temyiz incelemesi Hukuk Genel Kurulu'nda değil, Özel Daire'de yapılması gerektiği belirtilmiştir. Temyiz itirazları arasında, yeni yasal düzenlemelere dayandırılan bir hüküm olduğu belirtilen 6100 sayılı HMK'nın 193/2. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu         2012/19-109 E.  ,  2012/290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 14/11/2011
    NUMARASI : 2011/433-2011/517

    Taraflar arasındaki “İtirazın İptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 09.06.2010 gün, 2008/392 Esas ve 2010/363 Karar sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 05.05.2011 gün, 2010/13820 Esas ve 2011/6213 Karar sayılı ilamı ile;
    (...Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi olduğunu, davalının teslim aldığı malın bedelini ödememesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirketin almış olduğu mal bedelini ödediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda 2007 yılı itibariyle davalının davacıya 436.155.-TL. ödeme yaptığı, ayrıca 83.703.75.-TL.iade faturası kestiği, böylece davalının borcunun kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 15.maddesinde davacı şirketin defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı yönünde hüküm bulunmaktadır. Mahkemece anılan sözleşme hükmü üzerinde durulup, deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…)
    gerekçesiyle bozulmasına ve bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilerek dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı O.. Ş.. T... Tic. Ltd. Şti.

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçeyle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece önceki kararda ısrar edildiğinden bahisle hüküm kurulmuş, hükmü, davacı vekili temyize getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmaya açıkça uymamış olmalı ya da bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
    Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, eylemli şekilde veya açıkça bozmaya uyarak karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Yukarıda ortaya konulan ilkeler ışığında, somut olay değerlendirildiğinde:
    Yerel mahkemece, bozma sonrası verilen temyize konu kararda, bozmaya konu ilk kararda dayanılmayan ve hüküm tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 448. maddesindeki bu kanun hükümlerinin derhal uygulanmasına ilişkin amir hükmü gereğince, aynı Kanunun 193/2. maddesinin “…taraflardan birinin ispat hakkının kullanılmasını imkansız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmelerinin geçersiz olacağına” ilişkin hükmü dayanak alınmıştır.
    Buna göre, bozma ilamında, bozma nedeni olarak gösterilen taraflar arasındaki sözleşmenin 15. maddesinin, açıklanan yasal düzenlemeler karşısında geçersiz olduğu gerekçesine dayanan temyize konu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olduğunu kabule olanak bulunmamaktadır.
    Temyize konu kararın bu haliyle, bozmadan esinlenerek oluşturulmuş, Özel Daire denetiminden geçmeyen ve bozmadan sonra yürürlüğe giren yasal düzenlemeleri dayanak alan, tamamen yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 11.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi