Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İlamlı takiplerde itfa nedeniyle takibin kesinleşmesinden sonraki devrede icranın geri bırakılabilmesi için itfa (ödeme) iddiasının İİK’nun 33/2 maddesi hükmüne göre noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik edilmiş belgelere veya icra zaptına dayanılmalıdır.
Somut olayda borçlu vekili alacaklı ile yaptığı 26.3.2003 tarihli protokol de belirtilen vade ve miktarlarda takip borcunu ödediğini iddia ederek icranın geri bırakılmasını icra mahkemesinden talep etmektedir. Borçlunun sunduğu ödeme belgeleri olan tahsilat müzekkeresi ve reddiyat makbuzları İİK’nun 33/2 maddesi hükmü kapsamında ödeme belgesi niteliğinde değil ise de, alacaklı ödemeye karşı çıkmayıp protokol ödeme senetlerine uyulmadığı için protokole bağlı olmadığını ileri sürmektedir.
Şu halde mahkemece borçlu vekilinin ödeme iddiasının kanunda yazılı belgelerle ispatına gerek olmaksızın varlığının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken işin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 9.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.