11. Hukuk Dairesi 2015/15465 E. , 2017/924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... (...) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/06/2015 tarih ve 2014/476-2015/213 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalının tümüyle kendi eser olan grafik tasarım ürünlerini izni olmadan kullandığını ve bundan gelir elde ettiğini, eserleri kendisine sadece bir kez kullanması için dijital baskı yapılmak üzere CD içinde verdiğini, buna karşılık davalının dava konusu eserleri birçok kez ve bir çok yerde kullanarak kendisini maddi ve manevi zarara uğrattığını ileri sürerek çeşitli yerlerde kullanılan eserlerinin kaldırılmasını ve tecavüzün önlenmesini, diğer eserlerine ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL tazminatın tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu tasarımın işleme/derleme eser olduğu, davacıya tek başına hak sahipliği bahşetmeyeceği, çalışmadan ötürü telif hakkının gerçekleşmediği, davacının kendi eseri olarak kabul edilemeyen dava konusu ile ilgili olarak tecavüzün kaldırılması ve tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1- Dava, davacıya ait olduğu ileri sürülen grafik tasarımının izinsiz olarak kullanılması nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
"5846 sayılı FSEK ile 551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, bir ticaret mahkemesi varsa bu mahkemenin, birden fazla ticaret mahkemesi varsa eşit tevzi suretiyle ticaret mahkemelerinin, müstakil ticaret mahkemesi olmayıp, 1 ve 2 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi varsa 1 numaralı, birden fazla asliye hukuk mahkemesi varsa 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna" ilişkin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nun, 20.11.2003 tarih ve 537 sayılı kararından sonra, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı kararı ve daha sonra alınan ve halen yürürlükte olan 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile anılan Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere ilişkin davalar bakımından, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmuş olup olmamasına bakılmaksızın, bir ya da iki asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bir numaralı asliye hukuk mahkemesi, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde 3 numaralı asliye hukuk mahkemesi görevlendirilmiş, bu mahkemelerin yargı çevresinin adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsadığı da belirtilmiştir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınır. İhtisas Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisidir.
Bu durumda, mahkemece, dava konusu uyuşmazlıkta davanın ihtisas mahkemesi olarak yetkilendirilmiş bulunan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.