17. Hukuk Dairesi 2017/3179 E. , 2019/10967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin esastan reddine dair verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin motorsikletiyle 11/03/2015 tarihinde seyir halindeyken davalı ... şirketine sigortalı 31 K 2031 plakalı çekicinin motorsiklete çarpması neticesi trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin malul kaldığı bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 30.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın redddini savunmuştur.
İlk derece Mahkemesince, 148.648,63 TL sürekli kısmi iş görmezlik zararı ile 8.816,13 TL geçici iş görmezlik zararı olmak üzere toplam 157.464,76 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Olay tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağına göre; davacı motosiklet sürücüsünün araçların hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine göre görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiği, dava dışı araç sürücüsünün ise kavşaklara yaklaşırken ve kavşaklardaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek kuralını ihlal ettiği belirlenmiştir. Mahkemece alınan trafik bilirkişi raporunda; davacının kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu belirlenmiş ve rapor, mahkemece hükme esas alınmıştır. Kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda mahkemece; kaza tespit tutanağı ile mahkemece alınan rapor arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde İTÜ Trafik kürsüsünden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Davacının maluliyetine ilişkin Adli Tıp Uzmanından alınan 25/11/2015 tarihli rapor bulunmakta olup, raporda maluliyet tespitinin 2008 yılı Çalışma Gücü ve
Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlendiği görülmüştür. Kaza, 11/03/2015 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği"ne uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HMK"nun 371/a-c maddesi gereğince BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK 373/2 maddesi uyarınca dosyanın karar veren İlk Derece Mahkemesine, karar örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.