Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5036
Karar No: 2019/10963
Karar Tarihi: 21.11.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5036 Esas 2019/10963 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/5036 E.  ,  2019/10963 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin, trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 15.000,00TL maddi tazminatın davalıya başvuru yaptığı 11.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep etmiş,ıslah dilekçesi ile talebini 46.900,78 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan delillere göre, davanın kabulü ile; Davacı ... için maddi tazminat olarak 46.900,78.-TL"nin 20/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... yönünden poliçe teminatı dahilinde olmak üzere davalı ... şirketinden alınarak davacıya ödenmesine; karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava,trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili bozmadan sonra 24.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 46.900,78 TL"ye yükseltmiştir.
    Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas- 2016/1 Karar sayılı kararı ile "Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E.- 1948/3 K. sayılı YİBK"nın değiştirilmesine gerek olmadığına" karar verilmiştir.
    Somut olayda bozmadan sonra davacı için ıslah dilekçesi kabul edilerek karar verilmiştir. Bu durumda; mahkemece, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, bozmadan sonra ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Kabule göre, haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Mahkemece, davacının maluliyet oranının tespiti için 24.03.2016 tarihli ATK’dan alınan rapora göre davacının sürekli maluliyeti olmadığı, 3 ay iyileşme süresinin olacağı belirtilmiştir. Davacının ATK raporunda sadece ortapedi incelemsi yapıldığı, beyine cerrahi tetkikleri dikkate alınmadığı itirazı nedeniyle Atatürk Üniversitesi Hastanesi Adli tıp Bilim Dalı Başkanlığından alınan 01.12.2016 tarihli maluliyet raporunda, %8.1 sürekli maluliyeti olacağı tespit edilmiştir. Dosya içerisinde davacının,davalı sigortaya sunduğu Özürlü Sağlık Kurulu raporunda ise %32 malul olduğu belirlenmiştir. Maluliyet raporları arasında önemli oranda farklılık mevcuttur. Buna göre, davacının maluliyetinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre; Davalı ... kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1 maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Dosya kapsamından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşılmakla, davalı ... yönünden faiz başlangıç tarihinin temerrüde düştüğü tarih belirlenmek suretiyle tespiti gerekirken (sigorta şirketine yapılan başvurunun davalıya ulaştığı tarih gözetilerek) davacı tarafından beyan edilen tarih dikkate alınarak temerrüt tarihi belirlenmesi de doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi