MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, kredi alabilmek amacıyla 20.04.2011 tarihli İkraz İstek Form ve Taahhütnamesi ile 02.05.2011 tarihli başvurusuna ek yaptığı ve hakkında icra takibi olmadığına dair sahte maaş bordrosunu ilgili kuruma ibraz etmesinden ibaret olayda; başvuru sırasında istenilen maaş bordrolarının doğruluğunun internetten üyelerin bilgileri girilmek suretiyle kontrol edildiği, bu işlemin standart olarak bütün başvurularda yapıldığı ve bu kontroller esnasında sanığın ibraz ettiği maaş bordrosunun sahte olduğunun anlaşıldığının belirtmesi karşısında; araştırma sonunda belgenin sahteliğinin ortaya çıkacak olması nedeniyle belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmayacağı cihetle somut olayda maaş bordrosu yönünden sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı ve sanık hakkında TCK"nın 43. madde hükümlerinin uygulanmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğine uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi