18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19881 Karar No: 2015/9332 Karar Tarihi: 03.06.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/19881 Esas 2015/9332 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/19881 E. , 2015/9332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, 2001 yılında kısıtlanan ..."in kısıtlılığının kaldırılması, devamı halinde ..."ın vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm vasi adayı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili olan ..."in 2001 yılında kısıtlandığını ancak halihazırda vesayet altına alınmasını gerektirecek bir durumunun bulunmadığını, yeniden doktor raporu aldırılarak kısıtlılığının kaldırılmasına; kısıtlılığının devamını gerektirir bir durumun tespiti halinde ise kızı ..."ın vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece vesayetin sonlandırılmasına karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerle özellikle 14.03.2001 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalınca düzenlenen kurul raporuna göre ..."in psikiyatrik bakısında kognitif yetilerinde ılımlı bozukluk, irritabilite mevcut olduğu, kişinin belirgin organik sorunları nedeniyle kendisini ve mallarını idare edemediğinden vesayet altına alınmasının uygun olacağı, mahkemece dinlenmesinde yarar bulunduğu bildirilmiş, bu rapor doğrultusunda vesayet altına alınma kararı verilmiştir. Mahkemece vesayetin kaldırılması davasının görülmesi sırasında alınan Aydın Devlet Hastanesinin 05.06.2014 tarihli raporunda ise, davacının sağ ve sol gözde optik sinirde solukluk, bilateral psödofaki tespit edildiği belirtilmiş, ancak vesayet altına alınmasını gerektiren yukarıda belirtilen rapordaki tanılar yönünden herhangi bir tespitte bulunulmamıştır. Buna göre, davacının öncelikle vesayet altına alınmasına neden olan raporu düzenleyen hastaneye sevkedilerek, 14.03.2001 tarihli rapordaki tanılar yönünden bir değerlendirme yapılması ve alınacak raporun bu raporla çelişkili olması halinde Adli Tıp Kurumundan bu çelişkiyi gideren rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.