9. Hukuk Dairesi 2016/6036 E. , 2016/11500 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, asıl davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret, izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini birleşen davada ise kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı ve birleşen dosya davalısı ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirketlere karşı açtığı davada müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile 1 aylık ücret alacağı, izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretleri taleplerinde bulunmuştur.
Davacı vekili, Sağlık Bakanlığı"na karşı açtığı davada da, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerİ taleplerinde bulunmuştur.
Her iki dosya birleştirilmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirketler vekillericevap dilekçelerinde özetle, davacının iş sözleşmesine ihalenin süresi bittiği için ihale makamı tarafından müvekkili şirketlerin isteği dışında hukuki sebep nedeniyle son verildiğini, hastane yönetiminin ücet alacaklarını ödediğini, işyerinde vardiyalı çalışıldığını, fazla çalışma, bayram ve genel tatil çalışması yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Bakanlık vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş, ihale makamı olduklarını, davacı ile aralarında iş akdi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yargılama süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak verilen ilk kararda, davalı Bakanlık"in, ...Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin yemek hazırlama, servis, bulaşık, yemekhane temizliği vs. hizmetlerinin 01.01.2006 tarihinden itibaren, davalı şirketlerce oluşturulan ortak girişim tarafından yüklenildiği, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, dava konusu edilen işçilik hak ve alacaklarının tamamından davalıların müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, davacının iş sözleşmesinin 31.12.2007 tarihi itibariyle davalı işverenlerce iş bitimi nedeniyle feshedildiği, hizmet süresinin 08.10.2003 - 31.12.2007 tarihleri arasında 4 yıl, 2 ay, 13 gün olduğu, aylık ücret bordrolarında ücretlerin asgari ücret üzerinden tahakkuk ettirildiği, aksine iddia bulunmadığı, aylık ücretlerinin dava açıldıktan sonra ödendiği, ücret alacağı isteminin konusuz kaldığı, haftalık fazla çalışma süresinin 4,5 saat olduğu, dini bayramların 2 günü ile diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücretlerinin davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin bu ilk kararının davacı ve davalı bakanlık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.02.2013 ve 2013/2736 Esas, 2013/5716 Karar sayılı ilamı ile, davacı vekilinin temyiz isteminin süresinde yapılmadığı ve harcının da yatırılmadığı gerekçesiyle reddine, davalı Bakanlık"ın temyizi yönünden ise fazla çalışma isteğinin reddinin gerektiği, yıllık izin ile ilgili davacı dilekçesindeki beyan ve kullanmadığı izin süresinin kaç gün olduğu açıklattırılmadan eksik inceleme ile tüm yıllık izinlerini kullanmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçeleriyle yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, 29.07.2004-31.12.2007 tarihleri arasındaki dönem için davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, dava konusu edilen işçilik hak ve alacaklarının tamamından davalıların müteselsil sorumlulukları bulunmakta ise de davanın davalı Bakanlık yönünden reddine ilişkin ilk karara karşı davacı tarafın temyiz talebi açıkça reddedildiğinden bu hususun kesin hüküm halini aldığı, yine davalı şirketler aleyhine ilk kararda kurulan hükümde talepten fazlaya hükmedilmiş ise de ilk karar davalı şirketler tarafından temyiz edilmediğinden ilk kararın davalı şirketler yönünden kesinleştiği gerekçesiyle, asıl davada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen davada ise Sağlık Bakanlığı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı Bakanlık vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Dosyanın incelenmesinden, yerel Mahkemenin 17.09.2012 tarih ve 2008/9 Esas, 2012/810 sayılı kararının tefhim olunan kısa kararı ile gerekçesi arasında çelişkiler olduğu ve bu yüzden tefhim tarihi yerine gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren temyiz edilebileceği anlaşılmıştır.
Anılan kararın gerekçesinde davalı Bakanlık ile davalı şirketler arasında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu kabul edilmesine rağmen davanın davalı Bakanlık yönünden reddi, açıkça gerekçe ile hüküm çelişkisidir.
Söz konusu gerekçeli karar davacı vekili tarafından 09.11.2012 tarihinde tebliğ alınmış ve yasal süresi içinde karar 19.11.2012 tarihinde temyiz edilmiştir. Davacı tarafın temyiz talebinin süre yönünden reddine dair Dairemizce verilen 18.02.2013 tarih ve 2013/2736 Esas, 2013/5716 sayılı karar maddi hataya dayalı olduğundan Dairemizin anılan ilamı taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Ayrıca, davacının adli müzaheretten yararlandırılması yerel Mahkemece 11.11.2010 tarihinde kabul edilmekle ve tefhim olunan 17.09.2012 tarihli ilk kısa karar, gerekçe, yargılama gideri ve vekalet ücreti içermediğinden temyiz süresi tebligat ile başlayacağından, gerekçeli karar davacı vekili tarafından 09.11.2012 tarihinde tebliğ alınarak yasal süresi içinde 19.11.2012 tarihinde temyiz edildiğindiğinden, Dairemizin söz konusu ilamındaki, davacı vekilinin temyiz isteminin süreden ve harçtan reddi yine hatalı olup, işbu maddi hataya dayalı olan Dairemizin 18.02.2013 tarihli ilamı taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Bu açıklamalar ışığında, Dairemizin 18.02.2013 tarih ve 2013/2736 Esas, 2013/5716 sayılı ilamındaki, davacının temyiz isteminin süre yönünden reddine dair karar maddi hataya dayalı olmakla anılan kararın ortadan kaldırılarak yapılan temyiz incelemesinde;
Davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu yerel Mahkemenin de kabulünde olmasına rağmen davanın, davalı Bakanlık yönünden reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.