Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/236
Karar No: 2021/2160
Karar Tarihi: 09.12.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/236 Esas 2021/2160 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/236 E.  ,  2021/2160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalılar ..., ... yönünden reddine diğer yönden karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, yaklaşık maliyetin hazırlanmasında abartılı metrajlar ve afaki imalâtlara yer verilmesi, tadilat ve onarımların bir kısmı az miktarda yapılmış, bir kısmı hiç yapılmamış olmasına rağmen tamamı yapılmış gibi gösterilerek fazla ödeme yapılmak suretiyle idarenin uğradığı zararın ve haksız tahsil edilen iş bedelinin, yüklenici şirket ile yaklaşık maliyeti hazırlayan ve kontrol görevini ihmal ederek fazla ödeme yapılmasına neden olan idare elemanları ve müşavir firmadan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı iş sahibi vekilince temyiz temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğinde bulunan Ticaret Sicili yazısına göre davalı .... İnşaat Taahhüt Nakliyat Otomotiv Turizm Sanayi ve Ticaret Şirketinin, Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca yapılan ihtar ve 07.10.2013 tarihli ve 8420 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmaması nedeni ile 23.01.2014 tarihinde Ticaret Sicilinden resen silindiği ve durumun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 28.01.2014 tarihli ve 8495 sayılı sayısında ilan edildiği anlaşılmıştır.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun geçici 7. Maddesinde ""(1) 01.07.2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. a)24.6.1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler. b)Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olan anonim ve limited şirketler. c)Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler. d)Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler. e)Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler. (2) Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz," hükmü bulunmaktadır.
    Bu hükme göre elde açılı bulunan dava olduğuna göre, terkin işlemi yapılması mümkün olmamakla birlikte, şirket terkin edildiğinden davalı şirketin dava ehliyeti ortadan kalkmış bulunmaktadır.
    Dava ehliyeti; 6100 sayılı HMK 51. maddede açıkça düzenlenmiş olup, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı takip etme ve usul işlemlerini yapma ehliyetini ifade eder. Dava ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki TMK"nın 9. maddesinde düzenlenen medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Buna göre;medeni hakları kullanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi dava ehliyetine sahip kabul edilmelidir. 6100 sayılı HMK 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Dava şartları davanın başlangıcından sonuna kadar bulunması gereken şartlarıdır. Bir başka deyişle dava açan ve davalı konumunda bulunan her gerçek ya da tüzel kişi bu davanın devamı ve hüküm kesinleşinceye kadar bu ehliyetini korumuş olmalıdır.
    Bu hükümler ve açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunan davalı şirketin davanın devamı sırasında ve hükümden önce terkin edildiği anlaşılmakla dava ehliyeti ortadan kalkmış durumdadır. Bu durum taraf teşkili, dava şartlarına ilişkin bulunduğundan ve davanın her aşamasında resen nazara alınması gereken bir durum olduğundan Dairemizce de resen nazara alınarak taraf teşkili yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarında da belirtildiği gibi dava tarihi itibari ile uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi uyarınca ceza yargılamasında sübuta eren maddi olgular hukuk hakimini bağlar. Bir başka deyişle ceza davasında, sübuta eren maddi vakıaların hukuk davasında nazara alınacağı açıktır. Bozma ilamında Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/511 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi belirtilmesine rağmen, mahkemece verilen kararın Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2019/3777 Esas, 2021/4872 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısı ile ceza mahkemesince verilen kararın beklenilmemesi hatalı olmuştur.
    Ayrıca, Yargıtayın bozma kararı nedeniyle kazanılmış hak iki tür olup, birincisi mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile oluşan ve bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak, ikincisi bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalması ile doğan usuli kazanılmış haktır. Bozma kararına uymuş olması halinde mahkeme, bu uyma kararı ile bağlı olup, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca lehine bozulan taraf yararına araştırma ve inceleme yapmak zorundadır (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Somut olayda; uyulan bozma ilamında “sözleşme tarihi itibariyle gerçek piyasa fiyatlarının ticaret ve sanayi odaları ile ilgili meslek kuruluşlarından sorularak tespit edildikten sonra bilirkişi kurulundan rapor alınması” gerektiği bildirilmesine rağmen mahkemece, müzekkere cevapları gelmeden rapor alınması, müzekkere cevapları geldikten sonra da davacı itirazlarını giderilecek ve müzekkere cevapları değerlendirilecek şekilde rapor ya da ek rapor alınmaması usuli kazanılmış hakka aykırı olmuştur.
    Bununla birlikte; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kesin hesap aşamasında 3.090,15 TL eksik elektrik imalat bedelinin düşülmesi gerektiği bildirilmesine rağmen maddi hataya dayalı olarak bu bedelin kesilecek bedele eklenmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, maddi hataya dayalı raporun hükme esas alınması da doğru olmamıştır.
    O halde mahkemece yapılacak iş, davalı şirketin davanın devamı sırasında terkin edilerek dava ehliyetini kaybettiği anlaşıldığından davacı vekiline süre ve yetki verilip davalı şirketin ihya edilmesi ve yeniden sicile kaydının yapılması, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi uyarınca ceza yargılamasında sübuta eren maddi olgular hukuk hakimini bağlayacağından ceza dosyasında verilen kararın kesinleşmesinin beklemesi ve ceza dosyasında sübuta eren maddi olguların ortaya çıkması durumunda bu husus da dikkate alınarak usuli kazanılmış hak gereği hükme esas alınan bilirkişi kurulundan dosya kapsamında bulunan ticaret ve sanayi odaları ile ilgili meslek kuruluşlarının müzekkere cevapları da incelecek ve değerlendirilecek, davacı itirazlarını denetime elverişli olarak giderecek ve maddi hata içermeyecek şekilde ek rapor almak ve sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf teşkili sağlanmadan ve ceza dosyasınında verilecek kararın kesinleşmesi beklenmeden, usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde hazırlanan ve maddi hata içeren rapora göre hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bu aşamada davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 09.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi